Yaşam Hobi olarak başladı, sahibi oldu! 'Yüksek verimle kazancınızı katlayabilirsiniz'

Hobi olarak başladı, sahibi oldu! 'Yüksek verimle kazancınızı katlayabilirsiniz'

23.06.2024 - 06:54 | Son Güncellenme:

Önce evinin bahçesinde hobi olarak başladı, sonra sahibi oldu! Ziraat Bankası'ndan 28 yıl önce sera kurmak amacıyla kredi alarak bu işe başlayan Münire Güler, şimdilerde 20 dönümlük alanda üretim yapıyor. "Benim için dünyanın belki de en değerli şeyi üretmek" diyen Güler, yaşadıklarını anlattı.

Hobi olarak başladı, sahibi oldu Yüksek verimle kazancınızı katlayabilirsiniz

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Edirne'de Büyükismailçe Köyü'nden çiftçi bir ailenin kızı olan Münire Güler (55), ziraat mühendisi oğluyla beraber tarım işlerini yürütüyor. Bu işe 1996 yılında Ziraat Bankası'ndan sera kurmak amacıyla kredi alarak başlayan Münire Güler, ilk anda bu konuda oldukça acemi olsa da azimle ve sabırla çalışarak işi öğrenip büyümeye çalıştı ve başardı.

Haberin Devamı

Hobi olarak başladı, sahibi oldu Yüksek verimle kazancınızı katlayabilirsiniz

20 DÖNÜMLÜK ALANDA ÜRETİM YAZ-KIŞ ÜRETİM

Zaman içerisinde büyümeyi ve bu işte profesyonelleşip daha iyisini üretmeyi hayal ettiğini dile getiren Güler, "Bu yüzden oğlumuzu tarım alanında eğitim alması için teşvik ettik. Ziraat mühendisliği okumasını ve bu işi akademik bilgiyle de taçlandırmasını hedeflemiştik. Şükür ki şu anda 25 yıl önce düşündüklerimizi başarmış olmanın iç huzuruyla daha iyisini yapmaya gayret ediyoruz" diye konuştu.

Münire Güler, şu anda yaklaşık 20 dönümlük bir alanda (7 dönümü sera alanı, geri kalanı açık alan) üretim yapmaya devam ediyor. Kış döneminde marul, maydanoz, roka, yeşil soğan gibi yeşillikleri seralarda üretiyorlar. Domates, salatalık, biber, patlıcan, kavun, karpuz gibi yaz sebze ve meyvelerini de üretip şehirdeki yerel pazarlara sunuyorlar.

Haberin Devamı

Hobi olarak başladı, sahibi oldu Yüksek verimle kazancınızı katlayabilirsiniz

‘SERACIKILTAN YÜKSEK VERİMLE KAZANÇLARINI KATLAYABİLİRLER’

"Yaptığım iş aslında doğayla dost olarak yapılması gereken bir iş" diyen Güler, “Çünkü ne kadar bazı şeyleri kontrol edebilsek de doğayı kontrol edemiyoruz. Bu yüzden son dönemde yaşanan iklim krizinden bizler de nasibimizi alıyoruz. Aslında buradaki krizi fırsata çevirip ürettiğimizi daha değerli hale de getirdiğimizi söyleyebilirim. Son yıllarda yaşanan Kovid pandemisi deprem ve savaşlar insanlığa doğanın ne kadar önemli olduğunu acı da olsa hatırlattı” diyerek ekledi:

"Kazanç kısmına gelirsek, elbette yapılan işin ticari bir kazancı olmalı. Ancak tarımsal üretimde doğal olarak var olan belirsizlikler ve piyasanın şartları üreticiyi oldukça zorluyor. Yine de yılmadan üretmeye devam ederek, özellikle seracılık gibi birim alandan yüksek verim elde ederek kazancınızı katlayabilirsiniz. Burada emek yoğun bir iş olduğu için bu işin severek yapılması belki de can alıcı tarafıdır. Bir şeyi tohumdan itibaren üretip dalından koparmak ve ondan kazanç elde etmek insanın bütün yorgunluğunu alıyor ve bu işi büyük bir keyif haline getiriyor."

Hobi olarak başladı, sahibi oldu Yüksek verimle kazancınızı katlayabilirsiniz

'TOPLUM TARAFINDAN DA HEP TAKDİRLE KARŞILANDIM'

Bu işi yaparken hiçbir dezavantajla karşılaşmadığına dikkat çeken Güler, "Tam tersi hem toplum nezdinde hem de devlet tarafından takdirle karşılandım. Son dönemde özellikle bizim gibi kadın üreticilerin devlet tarafından oldukça desteklendiğini söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

"Benim için dünyanın belki de en değerli şeyi üretmek" diyen Münire Güler, “Ürettiğimiz ürünleri pazarda tüketicinin önüne getirdiğimizde, tüketicinin de takdirini kazanmak belki bizi buraya kadar getiren en değerli olgu. Bizim gibi üreticilerin sayısının hızla artması ve bu değerli toprakların daha verimli hale getirilmesi hem bizim için hem ülkemiz için her şeyin önünde tutulması gereken çok hassas bir konu” şeklinde konuşarak sözlerini şöyle noktaladı:

"Dünya nüfusunun giderek arttığı, ekilebilir alanların sürekli azaldığı ve verimsizleştiği günümüzde artık yapılması gereken elimizdeki toprak varlığına sıkı sıkı sarılmak ve seracılık gibi yüksek verim elde edebileceğimiz alanlara doğru kayarak ülkemizin tarımda kendi kendine yetebilen ülke özelliğini geri getirmektir. Bu yüzden gerçekten toprağı seven, üretmeyi seven girişimcilerin bir yerden başlamalarını ve küçük ya da büyük muhakkak hedeflerinin olmasını tavsiye ediyorum."

Yazarlar