24.07.2023 - 13:29 | Son Güncellenme:
Meme kanserinde erken teşhis birçok kadının hayatını kurtarıyor. Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Neşe Kavak, toplum sağlığı açısından farkındalığın ve erken teşhisin büyük önem taşıdığının altını çizdi. Diğer tüm kanserler gibi meme kanserinin de gelişen cerrahi yöntemler, kemoterapi ve radyoterapi sayesinde tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Neşe Kavak, “Kansere yakalanmadan koruyucu önlemleri almalı, düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırarak erken teşhisi sağlamalı ve belirtilere karşı dikkatli olmalısınız” dedi.
"AYNA VE DUŞLA DOST OLUN"
Meme kanserine karşı kadınların belirtileri çok iyi bilmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kavak, kadınlara “Memelerinizin dedektifi olun” çağrısında bulundu. "Kadınların düzenli olarak ayna karşısında kendilerine meme muayenesi yapmalar önemli" diyen Prof. Dr. Neşe Kavak, “Elle muayene için kadınlara her zaman şunu öneriyoruz: Kendinizi iyi hissettiğiniz bir gün aynanın karşısına geçin. Bel üstü çıplak olarak aynada kendinize bakın ve meme dokularında herhangi bir değişim olup olmadığını gözlemleyin. Her iki meme dokusu arasında bir asimetri var mı, bugüne kadar olmamış olan bir değişiklik görüyor musunuz, meme uçları aynı yöne mi bakıyor, yoksa meme uçlarında asimetri var mı? Bunları takip edin” dedi.
ELLE MUAYENENİN PÜF NOKTASI
Meme kanserinde kadınların kendi kendine elle meme kontrolünü düzenli ve doğru yapmasının hayat kurtarıcı olabildiğini belirten Prof. Dr. Neşe Kavak, şöyle devam etti:
"Elle muayenede önemli noktalardan bir tanesi, eğer sol meme dokusu muayene edilecekse sağ elin parmak uçları ile değil, iç yüzü ile dairesel hareketlerle kontrol edilmesi. Sağ meme için de sol el kullanılmalı. Bu şekilde hareket ettirdiğinizde kitlesel değişiklik varsa hemen ele gelir. Ayda bir kez rutin olarak meme muayenesini yapmak hayati önem taşır."
DUŞTA KOLTUK ALTI KONTROLÜ YAPILMALI
Duşta meme ve koltuk altlarının kontrol edilmesinin gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Neşe Kavak, “Duşta su ve sabunun kayganlaştırıcı özelliğinden yararlanarak meme muayenesi yapmak çok daha rahat olabilir. Muayeneye devam ederken meme dokusunu bitirdikten sonra, koltuk altlarını da ele gelen bir kitle, bir değişiklik var mı diye kontrol etmek gerekir. Çünkü biliyoruz ki meme kanseri öncelikle koltuk altı lenf bezlerine doğru yayılma gösterir ve koltuk altı bölgesindeki şişlikler de meme kanserinin tanısında önemli” bilgilerini paylaştı.
ERKEKLER DE TAKİPTE OLMALI
Özellikle son yıllarda erkeklerde de meme kanseri riskinin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Neşe Kavak, “Bu muayeneyi erkeklere de tavsiye ediyoruz. Erkeklerin normalde meme dokusu olmadığı için, en ufak bir büyüme, ele gelen bir şişlik olduğu zaman çok daha erken dönemde fark edilebiliyor” diye konuştu.
40 YAŞINDAN SONRASI MAMOGRAFİ ZAMANI
Kadınların meme muayenesi ile yetinmeyip tıbbi kontrollerini de düzenli yaptırmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Neşe Kavak, “Meme muayenesi teşhise yardımcı olur ancak mamografi, meme ultrasonu ve meme MR’ı kadar erken sinyal vermez. Bu yüzden 40 yaşından sonra iki yılda bir mamografi yanında meme ultrasonu da öneriyoruz. 50 yaşından sonra mamografi düzenli olarak her yıl yaptırılmalı. Kadınlarda meme kanseri tarama programı kapsamında, ayda bir kişinin kendi kendine meme muayenesi, yılda 1 doktor tarafından meme muayenesi yapılmasını ve 40-69 yaş arası 2 yılda bir mamografi ve meme ultrasonu çekilmesini öneriyoruz” bilgilerini paylaştı.
ANNE VE TEYZEDE VARSA KONTROLÜ 10 YIL ERKENE ÇEKİN!
Aile hikâyesinin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kavak, “Eğer ailede özellikle anne tarafında annenizde, teyzenizde, ablanızda meme kanseri varsa, normal bir kadına göre meme kanserine yakalanma riskiniz istatistiki olarak 2 kat artar. Ailede anne soyunda meme kanseri varsa tarama programları ailede görüldüğü meme kanseri yaşından 10 yıl önceden başlamalı. Diyelim ki anneniz 50 yaşında meme kanseri oldu, biz 40 yaşında tarama programına girilmesini, her sene mamografi çektirilmesini öneriyoruz. Eğer teyzede mesela 45 yaşında meme kanseri çıktıysa yine 35 yaşında tarama programına girilmesi tavsiye edilir. Ailesel riskler önemli alarmlardır” dedi.
‘KİLOMUZA DİKKAT EDELİM, HER GÜN YÜRÜYELİM’
Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, “Tıp, kanser teşhis ve tedavisi konusunda büyük ilerleme kaydediyor ancak biz de bu arada boş durmamalı, kansere yakalanmamak için elimizden geleni yapmalıyız” diyerek, şu önerilerde bulundu: