10.07.2022 - 20:48 | Son Güncellenme:
Karaciğer yağlanması karaciğerin kendi ağırlığının en az yüzde 5'inden fazla yağ içermesi olarak tanımlanır. Karaciğer yağlanması alkole bağlı olan ve alkol kullanımı ile ilişkisiz olarak değerlendirilir. Alkol kullanımı ilişkisiz olan form tüm yaş grupları ve etnik gruplarda görülebilir. Toplumda görülme oranı yüzde 14-30 civarındadır. Karaciğer yağlanması, erkeklerde daha fazladır. Karaciğer yağlanması, belirli bir düzeye ulaşana kadar da genellikle hiçbir belirti vermez. Halsizlik, çabuk yorulma, karın sağ üst bölgesinde ağrı ve dolgunluk hissi yapabilir. Muayene sırasında karaciğerde büyüme kan testlerinde karaciğer enzimlerinde hafif yükselmeler saptanabilir.
Ciddi hasarlar oluşturabilir
Ultrasonografi tanıda en çok kullanılan yöntemdir. Karaciğerde ciddi hasarlar oluşturabilen karaciğer yağlanması tanı aldığında tedaviye başlanmalıdır. Yağlanmanın miktarı arttıkça karaciğerde iltihaplanma, fonksiyonlarında azalma, karaciğer hücrelerinde hasar ortaya çıkar. Hasarlanma kontrol altına alınmazsa karaciğer kanseri ve siroza kadar giden ciddi karaciğer hastalıkları ortaya çıkabilir.
Tedaviye rağmen devam ediyorsa biyopsi gerekir
Tedavide ilk basamak yağlanmanın nedeni saptanması ve nedene yönelik tedavi seçenekleri oluşturulmasıdır. Diyabet, hiperlipidemi (Kan yağlarının yüksekliği) gibi eşlik eden hastalıklar, egzersiz, kilo verdirme, ilaçlar ve antioksidanlar gibi karaciğer koruyucu ajanlar değerlendirilmelidir.
Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması vakalarının yüzde 5’inde ortalama 7 yılda siroz gelişir ve yüzde 1.7’si ölümle sonuçlanabilir. Düzenli takip gerekir. Altı ay boyunca uygulanan tedaviye rağmen devam eden karaciğer enzim yüksekliğinde karaciğer biyopsisi uygulanmalıdır. Hastalığın evresi ve karaciğerde yol açtığı hasarın düzeyi belirlenmelidir.