Harvardlı’ya Osmanlıca dersi

Harvard’da doktora yapan öğrenciler Osmanlıca öğrenmek için tarihin tam ortasında konumlanan Cunda Adası’nı seçti


Amerika’nın en ünlü üniversitelerinden Harvard’da yüksek lisans veya doktora düzeyinde eğitim gören 11 öğrenci, Ayvalık Cunda Adası’nda faaliyet gösteren yaz okulunda Osmanlıca öğreniyor. Sırbistan’dan Tijana Kaistic, İtalya’dan Giancarlo Casale, Türkiye’den Hande Solakoğlu ve ABD’den Barbara Peptez’in yolları önce yüksek öğrenim için Amerika’daki Harvard Üniversitesi’nde daha sonrada Osmanlıca öğrenmek için Cunda (Alibey) Adası’nda kesişti. Okudukları tarih ve sosyal tarih bölümlerini bitirdikten sonra yine aynı üniversitede yüksek lisans ve doktora yapan öğrenciler akedemik kariyer için Türkçe ve Osmanlıca’yı seçince Ege Denizi’nde tarihi bir adada aynı sınıfa düştü.

Kurs dört yıldır yapılıyor
Dört yıldır devam eden kurslar Sinasi ve Gönül Tekin yönetiminde her yıl Temmuz-Agustos döneminde 45 gün süreyle devam ediyor. Hafta içi her gün eski yazı, modern Türkçe, Farsça ve ödev olmak üzere yoğun bir programla çalışan öğrenciler, çok önemli bir mazeret yoksa tüm derslere katılmak zorunda. Harvard ve Koç Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla sürdürülen kurslar için pansiyon dahil dört bin dolar gerekiyor. Yurt dışından bir miktar burs ayarlayan öğrencilerin kalan paralarını da Koç Üniversitesi sağlıyor. Küçük bir ada olduğu için sıcak diyalogların kurulabilmesine uygun ortamın bulunması kursun burada açılması için önemli bir etken. Ayrıca Cunda Adası’nın Truva, Bergama, Efes, Assos gibi önemli Anadolu uygarlıklarının kalıntılarının bulunduğu bir bölgede yer alması da okulun burada kurulmasında etkili olmuş. Öğrenciler, hafta içi yoğun ders görürken, hafta sonları çevredeki antik kentleri geziyor.

40 mezun verdiler
Bu güne kadar 40 mezun verdiklerini kaydeden Şinasi Tekin, okuldan mezun olan her öğrencinin önyargılarından arınmış, gönüllü turizm elçimiz gibi geri döndüğünü söylüyor. Amerikan eğitim sisteminin çok yanlı ve hakkımızda yalan yanlış bilgilerle dolu olduğunu belirten Tekin, “Benim Amerika’da okuyan çocuğum bile gelip ‘Cani Türkler, barbar Türkler’ diyordu. Siz düşünün, sıradan bir Amerikalı bu kitaplardan nasıl etkilenir" diyor. Sinasi Tekin, isteyen herkesin Osmanlıca öğrenip birinci elden kaynaklara ulaşmasını sağlamak amacıyla kursların düzenlendiğini de sözlerine ekliyor.
Kursu başarıyla bitirip Amerika’ya dönen öğrenciler üniversitelerde ve araştırma kurumlarında iyi imkanlarla iş bulabiliyor. Doğa ve tarih harikası bir bölgede okumaktan mutlu öğrenciler, derslerden arta kalan vakitlerinde esnaf ve adalılarla konuşarak Türkçe’lerini geliştiriyor. En büyük sorunlarıysa Osmanlıca - İngilizce - Osmanlıca için yeterli sözlük bulunmaması.

Osmanlı tarihi ilginç
Öğrenciler, tarih araştırmalarından alınan keyfin çok başka oldugunu söylüyor. İyi Türkçe konuşan Amerikalı Barbara Petzen Türkiye’yi çok sevdiğini belirterek, “‘Bana sürekli, neden Osmanlıca’ diye soruyorlar. Dünya tarihinde Osmanlı İmparatorluğu önemli bir yer tutuyor. Bunu kimse inkar edemez. Ben de tarihçiyim ve araştırmalarımı tam ve yerinde yapmak için Osmanlıca’yı bilmeliydim. İşte bu yüzden buradayım" diyor. Akdenizli olmasından dolayı hemen bölge insanıyla kaynaşmış olan İtalyan kökenli Amerikalı olan Giancarlo Casale ise aynı soruya, “Kebap dükkanı açmak için “ esprisini yaptıktan sonra yanıt veriyor: “Tarih araştırmalarını seviyorum. Osmanlı tarihi de çok ilginç geliyor. Kapalı bir kutu gibi ve araştırılacak çok şey olduğunu düşünüyorum."