17.03.2014 - 13:34 | Son Güncellenme:
Gebelikte diyabet günümüzde korkulan hastalıklardan biri haline geldi. Hem bebeğin hem de annenin sağlığını tehdit eden diyabet gebelerde ise daha çok görülmeye başladı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, hamilelikte diyabetin ortaya çıkmadan engellenmesi, ortaya çıktığında da anne ve bebeğin sağlığının korunmasına yönelik önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti. Gebelikteki diyabet açısından risk faktörü oluşturan bir takım durumların olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. Faruk Buyru, gebelik öncesi anne adayının kilosunun fazla olması ve gebelik esnasında alınan fazla kiloların risk taşıdığını belirterek, anne adayının annesinde ya da babasında diyabet olması da tehlike arz ettiğini söyledi.
“ÇOK DİKKATLİ OLUNMALI”
Prof. Dr. Faruk Buyru, “Gebelikte salgılanan bir takım hormonlar şeker hastalığına eğilimi artırıyor. O nedenle çok dikkatli olmak ve konu ile ilgili tarama testlerini tüm gebelerde uygulamak gerekiyor. Gebelik öncesinde açlık kan şekerine bakılmalı, gebeliğin 24-28. Haftaları arasında şeker yükleme testi yapılmalıdır” dedi.
Prof. Dr. Buyru, anne adayında bilinen bir şeker hastalığı varsa bunun daha önemli olduğunu vurgulayarak, “Anne insülin ya da diğer diyabet ilaçlarını kullanıyorsa ona yönelik başka önlemler almak gerekir. Ağızdan alınan şeker ilaçları bebek açısından sakınca yaratabilir. Eğer anne bilinen şeker hastalığına sahipse gebe kaldığında mutlaka insülin kullanımına geçmek gerekir. Hepimiz biliyoruz ki gebelik esnasında bütün anne adaylarında iştah değişiklikleri oluyor. Daha önce yemediği bir takım besinleri daha çok arzu eder ya da daha çok tatlı yemek ister hale geliyor. Tüm bunların önlemini alıp kilo alımını sınırlandırabilirse gebelik esnasında şeker çıkma riski azalır. İnsülin salgısına fazla etki etmeyecek şekilde beslenmesi, bir karbonhidrat kısıtlamasına gitmesi önerilir. Gebelik öncesinden itibaren diyetine dikkat etmesi, gebe kaldığında da ilaçlarını düzgün kullanması yine diyetini sürdürmesi önemlidir” şeklinde konuştu.
Prof. Faruk Buyru, tüm anne adaylarının gebeliğin 24 ile 28’nci haftaları arasında mutlaka şeker yükleme testi yaptırmasının şart olduğunu kaydederek, “Gebeliğe bağlı diyabet ya da önceden mevcut olan diyabet, çoğunlukla daha iri bebeklerin doğumuna ve bebeğin suyunun artmasına neden oluyor. Zaten böyle bir durum söz konusu ise bebeğin olduğundan daha fazla kiloda olması tahmin ediliyorsa suyu fazlaysa, altta yatan bir şeker hastalığının olup olmadığını araştırmamız gerekiyor” diye konuştu.
“ÖNCEDEN MEVCUT OLAN ŞEKER HASTALIĞI DAHA TEHLİKELİDİR”
Kontrol edilmemiş şeker hastalığının anne sağlığı üzerine olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çeken Prof. Faruk Buyru,
“Bu daha çok gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığı değil, önceden mevcut olan şeker hastalığının anne sağlığı üzerine olumsuz etkileri olabiliyor. Gözleri, böbrekleri en önemlisi damarları etkileyebiliyor. Anne karnındaki bebek ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri de annenin fark edilmemiş ya da kontrol edilmemiş şeker hastalığıdır. İri bebek olmasına bağlı olarak doğum travmaları, yani doğum kanalında yırtıklar anne adayının hayatını olumsuz etkileyebilir. Rahim yırtıklarına neden olabilir. İri bebeğin normal yollardan doğması kırıklara veya kalıcı kol hasarı dediğimiz sinirlerin zedelenmesine yol açabilir. Bu kadınlarda sezaryen oranları da daha fazla oluyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Buyru, şeker hastası kadınların doğum sonrasında toparlamasının da güç olduğunu belirterek, “Gerek sezaryende gerek normal doğumda annenin şekerinin kontrol altında olmaması, yara iyileşmesini olumsuz etkileyebilir. Kolaylıkla enfeksiyon adayı olabilir. İri bebekten dolayı doğum sonrasında rahmin zor toparlanması ve yırtıklar nedeni ile kanama riski daha fazla oluyor” dedi.