22.05.2019 - 10:30 | Son Güncellenme:
Kişilerin yaşam kalitesini azaltan pek çok yakınmaya neden olan göz alerjileri, doğru teşhisin ardından, uygun yöntem belirlenerek tedavi edilebiliyor. Göz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Orhan, göz alerjileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Mehmet Orhan, alerjik reaksiyonların, vücudun, dokuların dış etki ve etmenlere karşı verdiği aşırı cevap olduğunu söyledi. Normal bir bireyde reaksiyon yaratmayacak bir molekül ya da polen, alerjik kişide aşırı hücresel reaksiyona yol açtığını belirten Prof. Dr. Orhan, “Bu aşırı reaksiyon dokuda hasar oluşturur. Göz alerjileri her yaş grubunda görülmektedir. Mevsimsel alerjik konjonktivit, yıl boyu süren alerjik konjonktivit, vernal konjonktivit gibi farklı tipleri bulunmaktadır. Göz alerjilerinde ilk belirtiler gözde sulanma, kaşıntı, göz çevresinde ödem ve göz kızarıklığıdır. Genellikle kaşıntı sonrası kızarıklık daha artar ve eldeki bakteriler göz yüzeyine bulaşarak çapaklanmaya da sebep olabilir” dedi.
‘Sistemik alerji testleri göz alerjisi tanısında belirleyici değil'
Göz alerjilerinin ortaya çıkmasındaki temel sebebin yapısal ve genetik olarak alerjisi olan kişilerin göz yüzeyinin, hassas oldukları molekül veya polen ile karşılaşması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Orhan, şunları söyledi:
“Bu moleküle karşı göz yüzeyi savunma sistemi aşırı yanıt verir. Bu aşırı yanıt sonucunda histamin salgılanır ve histamin sulanma, ödem ve kaşıntıyı tetikler. Göz alerjisinin tanısında hasta öyküsü ve göz muayenesi belirleyicidir. Sistemik alerji testleri sadece göz tutulumu olan bireylerde tanıya pek yardım sağlamamaktadır. Ancak kişide hem sistemik alerji ve hem de göz yüzey alerjisi varsa, alerji bölümünde yapılan testlerin de tanısal değeri olmaktadır. Göz alerjilerinin tedavisinde antihistaminik ve dual etkili alerji damlaları kullanılmaktadır. Bu damlaların yanında zaman zaman soft steroid damlalar ve topikal anti inflamatuar damlalar da önerilebilmektedir. Alerji döneminde kapak ödemi varsa, sistemik antihistminikler de tedaviye ilave edilmektedir. Alerji döneminde güneş gözlüğü kullanmak ve soğuk kompres uygulamak da tedavi açısından faydalı olmaktadır. Alerji tedavisinde kortizon kullanımının göz sağlığı açısından iki önemli riski bulunmaktadır. Bunlar; göz tansiyonu ve katarakt gelişmesidir. Bu nedenle göz alerjilerinin tedavisinde kortizonlu damlalar mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.”
‘Aktif alerji olan dönemlerde kontakt lens takmamak gerekir'
Yeni nesil silikon hidrojel kontakt lenslerin doğrudan göz alerjisine yol açmadığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Orhan, şöyle dedi:
“Ancak alerjisi olan göze kontakt lens takılırsa alerjik reaksiyon mekanik olarak tetiklenir. Bu durumda kızarıklık daha da artmaktadır. Bu nedenle gözde aktif alerji olan dönemlerde kontakt lens takmamak gerekmektedir. Alerji düzeldikten sonra da aylık lensler yerine günlük kullan at kontakt lensler tercih edilmelidir. Yaz döneminde güneş gözlüğü takmak alerji konusunda kısmen koruyucudur. Göz alerjisinden korunmak için dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta; uzun saçlı kişilerin yatarken saçlarını toplamalarıdır. Gün boyunca saça yapışan polenler, gece boyunca göz yüzeyinde alerjiyi tetiklemektedir. Bu nedenle uyku sırasında saçların yüze ve göz çevresine değmesi engellenmelidir. Ayrıca göz alerjisi olan kişilerin gözlerini kaşımaktan ya da ovuşturmaktan kaçınmaları gerekmektedir.
Uzun süre göz kaşımak göz dokularının ve korneanın yapısını incelterek astigmatın artmasına yol açmaktadır. Göz alerjilerinden korunmak için ilkbahar döneminde henüz alerji başlamadan önce koruyucu damlalar kullanmak da faydalı olmaktadır. Dışarıda çayır, çimen ve ot alanlarda bulunduktan sonra ya da oyun hamuru gibi boyalı maddelerle temastan sonra elleri ve yüzü yıkamak da alerjiden korunma açısından oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki; vernal konjonktivit gibi çocukluk çağında görülen göz alerjileri tedavi edilmez ise, görme kaybına varan sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu nedenle göz alerjileri ihmal edilmemeli ve mutlaka göz hekimi kontrolünde takip edilmelidir.”