04.01.2024 - 06:27 | Son Güncellenme:
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Pacific Southwest Havayolları'na ait 1771 sefer sayılı uçuşu gerçekleştirecek olan British Aerospace 146-200A uçağı kalkış için gerekli izinleri alıp Los Angeles uluslararası havalimanından havalandığında uçaktaki bir kişi dışında herkes günün ilerleyen saatlerinde San Francisco’da olmayı arzuluyordu. En azından 1771 sefer sayılı uçuşun katliam olarak tanımlanmasına neden olacak 35 yaşındaki David A. Burke dışında yolcuların ve mürettebatın geneli, herhangi bir olumsuzluk yaşanmamasını umut ediyordu. Olayların başrolünde olan David A. Burke ise eski bir Pacific Southwest Havayolları çalışanıydı ve uçakta bulunma amacı diğer yolculardan farklıydı.
35 yaşındaki David Burke, 18 Mayıs 1952'de Croydon, Birleşik Krallık'ta doğdu ancak ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti ve yeni bir hayata adım attı. US Air’in alt markası olan Pacific Southwest Havayolları’nda çalışmaya başlayan Burke, yaklaşık 15 yıllık bir çalışmanın ardından 1987 yılında uçak içi içecek satışları sırasında kesilen 69 dolarlık faturayı çalarken güvenlik kamerasına yakalandı ve işten çıkarıldı. İşten çıkarıldıktan sonra Los Angeles Havalimanı’nda US Air’in operasyonlarından sorumlu olan amir Ray Thompson ile görüşüp işini geri istedi. Thompson’un bu talebi reddetmesine sinirlenen Burke, intikam için akıl almaz bir yönteme başvurmaya karar verdi.
Çalıştığı şirketten kovulmasına sinirlenen Burke’nin hedefi eski amiri Ray Thompson'dı. Burke, işe gelmek için her gün San Francico’daki evinden Los Angeles’a şirketin günlük uçuşlarıyla gidip geliyordu. Bu durumu bilen Burke, intikam almak için önce Thampson’ın hangi uçuşla eve gideceğini öğrendi ve ardından kafasındaki korkunç planı uygulamaya koymak için hazırlanmaya başladı. Los Angeles’ten yerel saatle 15.31’de havalanan uçağın 16.43'te San Francisco’da olması planlanıyordu. Ancak bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.
KENDİSİNE DUYULAN GÜVENİ KULLANDI
Olayın yaşandığı gün havalimanında bulunan US Air ofisinden Thampson’un hangi uçuşta olduğunu öğrenen Burke, uçuşa belindeki silahla girmeyi planladı. Yoğun güvenlik önlemlerini daha önce bir havalimanı personeli olduğu için diğer çalışanların kendisine duyduğu güveni kullanarak geçen Burke, aynı zamanda sadece personelin kullandığı bölgelere giriş çıkış yetkisi veren kodları ve şifreleri de bildiği için planını hayata geçirmeye çalışırken çok zorlanmadı.
1771 sefer sayılı uçuşa sorunsuzca binen Burke, bir süre sıradan bir yolcuymuş gibi davrandı. Saat 16.13’ü gösterdiğinde ise Oakland hava trafik memurları, 1771 sefer sayılı uçaktan gelen acil durum çağrısıyla neye uğradığını şaşırdı.
SANİYELER İÇİNDE YERE ÇAKILDI
Havalandıktan sonra bir süre sorunsuz devam eden uçuş, Burke’nin silahını kullanmaya başlamasıyla yerini dehşet dolu dakikalara bıraktı. Saat 16.13'te uçağın kaptanı Oakland hava trafik kontrolüyle temasa geçerek kabinde ateş açılmasının ardından acil bir durum olduğunu bildirdi. Hava trafik memurları, bu çağrıdan 25 saniye sonra uçağın normalin dışında alçalmaya başladığını fark etti. İçinde 43 yolcu ve mürettebatın bulunduğu uçak, saniyeler içinde çok şiddetli bir şekilde yere çakıldı ve feci kazada kurtulan olmadı. Uçağın düştüğü ana şahitlik eden görgü tanıkları, ani dalışa geçen uçağın düştüğü sırada herhangi bir yapısal hasara sahip olmadığını ve uçağın sağlam göründüğünü söylüyordu. Kazanın ardından yapılan soruşturma da ortaya çıkan detaylar, görgü tanıklarını doğrulayacak ve duyanları dehşete düşürecek cinstendi.
'BANA HİÇ HOŞGÖRÜ GÖSTERİLMEDİ'
Kaza sonrası yapılan soruşturmada Burke’nin uçağa bir arkadaşından ödünç aldığı tabancayla girdiği ve uçuş sırasında Thampson ile birlikte iki pilotu da öldürerek intihar ettiği ortaya çıktı. Burke’nin Thampson için yazdığı notu onun koltuğuna bıraktıktan sonra uçağın tuvaletine girdiği, silahını burada hazır hale getirdikten sonra ilk önce Thampson’a iki el ateş ederek onu öldürdüğü, ardından da pilotlara doğru yöneldiği belirlendi.
“Merhaba Ray. Bence her şeyin bu şekilde sonuçlanması biraz ironik. Ailem için biraz hoşgörü istemiştim. Hatırladın mı? Ben hiç hoşgörü göremedim. Sen de göremeyeceksin.” - Burke’nin Thampson için bıraktığı not.
Thampson’u öldürdükten sonra kokpite yönelen Burke, pilotların acil durum çağrısı yaptığı anlarda kokpit kapısını zorlayarak içeri girdi ve her iki pilotu da öldürdü. Burke, uçak hızla alçalırken son bir kez daha silahına davrandı ve kendini de öldürdü. Uçak, acil durum çağrısından 3 dakika sonra saat 16.16’da şiddetli bir şekilde yere çakıldı ve yaşanan olayda 43 kişi hayatını kaybetti.
1771 sefer sayılı uçuşta yaşananlardan sonra birçok yasal düzenleme yapıldı. İşten çıkarılan veya istifa eden hava yolu çalışanlarının derhal personel kimliğini teslim etme zorunluluğu getirildi. Ayrıca hava yolu ve havaalanı çalışanlarının da normal yolcularla aynı güvenlik önlemlerine tabi olması kararlaştırıldı.