Göğüs büyütmede en ideal yol

Göğüs büyütme ve bazen de dikleştirip büyütme ameliyatlarının hem ülkemizde hem de dünyada her yaştan kadının araştırdığı ameliyatların başında geldiğini kaydeden Op. Dr. Naci Çelik, “Pek çok kadın hep hayalini kurduğu göğüslere plastik cerrahlar tarafından yapılan göğüs büyütme ameliyatlarıyla kavuştu. Peki, hepsi mutlu mu? Göğüs büyütme ameliyatları her hastada istenilen sonucu veriyor mu? Göğüs en doğal ve en güzel hangi yöntemle büyütülür? Göğüs büyütme ameliyatlarının pek çok yöntemi var. Bunların bir kısmı aslında sağlığa zararlı ve hiçbir şekilde uygulanmaması gereken şeyler. Örneğin ağızdan alınan haplarla göğüsler büyümez. Eğer büyüyorsa dokuda ödem oluyordur ve ilacı kullanmayı bırakınca tekrar küçülür, hatta eskisinden bile küçük olup sarkabilir. Bir de eğer içlerinde hormon olan haplar kullanılırsa kanser riski bile vardır. Yine aynı şekilde dışarıdan yapay enjeksiyon maddeleriyle göğüsü büyütmeye çalışmak göğüs gibi son derece hassas olan bir organa yapılmaması gereken bir işlemdir. Bu şekilde öğle arası göğüs büyütme yaptıran özellikle Ukrayna, Rusya ve BAE’de yaşayan pek çok kadında bu yönteme bağlı problemler, apse oluşumları, göğüs dokusunun çıkartılması gibi ameliyatlar yapılmak zorunda kalınmış ve Uzak Doğu'da yapılan çalışmalarda dışarıdan enjekte edilen bu maddelerin kanser riskini arttırdığı bilimsel yayınlarda gösterilmiştir” dedi.

Göğüse yağ enjeksiyonlarının ilk çıktığı zaman plastik cerrahların bu yönteme soğuk baktıklarını ifade eden Çelik, “Çünkü sonuçta kanser riskinin bu kadar yüksek olduğu bir organa yağ enjeksiyonu yapılır mı diye düşündük ve çıkacak çalışmaları bekledik. Artık biliyoruz ki yağ enjeksiyonlarının böyle bir riski yok ve gerçekten de en ideal göğüs büyütme yöntemlerinden birisi. Çünkü göğüslerin doğallığını bozmuyor. Bu problem, bizim göğüs büyütme ameliyatı yaptığımız özellikle zayıf hastalardaki en önemli ameliyattan kaçınma nedenimizdi. Çünkü özellikle zayıf hastalarda protez hatlarının protezin koyulduğu yerden bağımsız olarak dışarıdan belli olması, hastanın protezi eliyle hissetmesi ve protez üzerinde dalgalanmalar görülmesi kaçınılmazdı. Bunun sebebi protezin tipi veya boyutundan çok hastanın deri yapısının ince olmasıydı. O zaman diyorsunuz ki ideal yöntem yağ enjeksiyonuyla göğüsü büyütmek? Hayır, maalesef diyemiyorum. Çünkü yağ enjeksiyonu çoğu kez hastanın göğüsünü yeterince büyütmez. Ayrıca bize gelen hastaların pek çoğu zayıftır. Ayrıca ideal büyüklüğe ulaşmak için birkaç kez yağ enjeksiyonu yapmak gerekir ki, bu da hastayı mutlu eden bir şey değildir. O zaman hem protez koyup hem yağ enjeksiyonu mu yapıyorsunuz? Aynen öyle. Aslında bir algoritmamız var. Eğer hastada yeterince yağ varsa ve göğüsüne protez koydurmak istemiyorsa sadece yağ enjeksiyonu, belki birkaç operasyon gerekecektir ama düşünülebilir. Eğer hastanın hatları yuvarlak, derisi yeterince kalınsa ve çok büyük bir protez istemiyorsa sadece protez koyulması tercihi de yapılabilir. Ama asıl problem olan ve bizim hasta grubumuzun büyük bir çoğunluğunu oluşturan zayıf hastalarda artık tercih ettiğimiz işlem göğse normale göre daha küçük bir protez koyup, özellikle göğüs arasındaki boşluğu, göğsün üst kısmını ve yanlarda protezin ele geldiği yerleri hastadan aldığımız yağla kamufle etmek olmaya başladı. Bu yöntem büyük protez kullanıp buna bağlı problemler çıkmasını azalttığı gibi gerçekten son derece doğal göğüsler yapmamıza da izin veriyor” diye konuştu.