08.07.2013 - 09:42 | Son Güncellenme:
Bu ameliyatlarla ilgili doğruları ve bilinmesi gerekenleri uzman gözü ile ve bilimsel bir perspektifden değerlendirmek istedik.
Göğüs büyütme ameliyatı nedir?
Kadınların göğüslerinin büyüklüğünde değişiklik istemesi oldukça sık rastlanan bir durumdur. Meme dokusunun yeteri kadar gelişmemesi, gelişmiş olan meme dokusunun kilo verimini takiben küçülmesi veya emzirme sonrası meme dokusunun involüsyon dediğimiz küçülmeye maruz kalması sonucu meme dokusu bireylerin arzu ettikleri ölçülerden küçük olabilir. Bu durumda augmentasyon denilen meme büyütme ameliyatları yapılabilir. Göğüsleri küçük olan kadınlar meme implantları ile göğüslerini büyültebilir ya da yaşlanma, hamilelik gibi nedenlerle göğüslerinde hafif bir sarkma yaşayan kadınlar meme protezleri ile göğüslerini bir miktar dikleştirebilir. Meme büyütme ameliyatlarında hastanın var olan meme dokusu, şekli, ölçüleri ve hastanın ulaşmak istediği ölçü göz önüne alınarak bir planlama yapılır. Hastanın bireysel özelliklerine göre yapılan bu planlama sonrasında hangi tip, hangi boyutta protezin daha uygun olduğuna ve bu protezin hangi seviyeye yerleştirileceğine karar verilir. Bu işlem estetik bir işlem olmasına rağmen gerçekleştirilirken dikkate alınması gereken bir takım tıbbi kurallar bulunmaktadır. Bu nedenle bireyin istekleri dikkate alınsa da ameliyatın başarılı olması ve doğal sonuçlar elde edilmesi için bu kurallar plastik cerrahlar tarafından öncelikle göz önünde tutulur. Her ameliyatta olduğu gibi hasta güvenliği ve tüm dünyada takip edilen tıbbi kurallar biz cerrahlar için çok önemlidir.
Göğüs büyütme ameliyatı kimlere yapılabilir?
Meme büyütme ameliyatı için uygun bir adayda göğüsler bedenin kalanına göre küçüktür. Bu küçüklük doğuştan olabildiği gibi hamilelik sonrası da ortaya çıkmış olabilir. Her kadında iki meme dokusu arasında boyut, pozisyon ve sarkıklık açısından farklılıklar vardır. Kimi kişilerde bu farklılıklar belirginlik arz eder; bu durumda da meme büyütme ameliyatı asimetrik gerçekleştirilerek her iki meme dokusunun birbirine daha benzer hale getirilmesi mümkündür. Bu ameliyatlarda amaç kişinin öz güvenini arttırarak kıyafet seçiminde daha özgür davranmasını sağlamaktır.
Meme gelişimi pubertenin sonuna kadar devam etmektedir. Ardından yaşam boyu kilo alıp vermeye, hormonal değişikliklere, hamilelik ve emzirme periyotlarına ve yaşlanma sürecine bağlı olarak meme dokusunun gerek içeriğinde gerekse şeklinde değişiklikler olur. Meme cerrahisinde şayet tıbbi bir zorunluluk yoksa 18 yaşı beklemek ve meme gelişiminin tamamlanma sürecine izin vermek en uygun olandır. Ameliyat sonrasındaki hemen erken dönemde hamilelik planı olanlarda, halen emzirmekte olanlarda, aşırı kilo oynamaları olan bireylerde estetik meme cerrahisi uygulamalarını gerçekleştirmek uygun olmaz. Elde edilecek sonuçların daha uzun soluklu olması amacıyla kişinin kilosunun stabil olması ve hamilelik ve emzirme sonrasında en az 6-9 aylık bir periyod beklenerek memenin son şeklini alması ve hamileliğe bağlı değişikliklerin normale dönmesi beklenilmelidir. Ancak unutulmamalıdır ki her hasta kendine ait özellikler taşımakta ve plastik cerrah tüm bu özellikleri göz önüne alarak o hastaya özel önerilerde bulunmaktadır. Bu nedenle bu ameliyatı düşünen bireyler başvurdukları plastik cerrahlarından kendileri için en geçerli olan bilgileri alacaklardır.
Kendilerini daha çekici ve daha güzel hissetmek isteyen kadınlar, göğüsleri istedikleri büyüklüğe ve şekle kavuştuğu zaman kendilerine olan güvenlerinin arttığını, sosyal yaşantılarının daha iyi olduğunu, partnerleriyle daha mutlu olduklarını ve istedikleri kıyafetleri giyerek daha konforlu bir yaşama kavuştuklarını ifade etmektedir. Meme büyütme ameliyatının kişinin hayatında olumsuz giden şeyleri tamamen düzeltmesi beklenmemelidir. Ameliyat kararını alan kadınların, kararlarından emin olmaları ve ameliyatın kendilerine ne sağlayacağı konusunda hekimleriyle detaylı bir şekilde görüşmeleri gerekmektedir.
Silikon Protez nedir?
Meme büyütme ameliyatlarında meme dokusunu taklit etmek amacıyla silikon protezler kullanılmaktadır. Meme büyütme ameliyatında üzerinde en çok düşünülmesi gereken konulardan birisi de implant veya protez veya yaygın kullanılan adı ile silikon seçimidir. Silikon protezlerin dış kısmı sert silikon bir kılıfla kaplıdır; içlerinde ise daha yumuşak jel kıvamında silikon bulunmaktadır. Silikon protezlerin çeşitli fiziksel özellikleri bulunmaktadır. Protezlerin büyüklüğü, şekli (yuvarlak, anatomik veya diğer bir deyişle damla), yüzeyi (düz, pütürlü), içerikleri (serum fizyolojik, silikon jel, cohesive jel) bu özelliklerin belli başlıcalarıdır.
Silikon Protezlerin büyüklüğü denilince akıla protezin eni, boyu ve yüksekliği veya projeksiyonu gelir. Bu ölçüler hastanın var olan göğüs kafesi özelliklerine, meme dokusuna ve ulaşmak istediği meme büyüklüğüne göre belirlenir. Protezin tabanı göğüs kafesinin genişliği ile orantılı olmalıdır. Projeksiyon ise protezin kalınlığını belirler. Protez ne kadar kalınsa göğüslere aynı oranda projeksiyon sağlar ve daha büyük gösterir. Her kadının doğal sınırlarda kalmak şartıyla ulaşabileceği belli bir büyüklük vardır. Yani bu ameliyatlarda meme büyüklüğüne katalogdan bakar gibi karar verilip seçilmesi yanıltıcı olacaktır. Ameliyat öncesinde iki göğüs arasında büyüklük farkı varsa, iki tarafa da aynı protezin yerleştirildiği durumlarda büyüklük farkı devam edecektir. Her kadının her iki göğüs dokusu arasında asimetri mevcuttur. Şayet bu asimetri çok dikkat çekici düzeyde değilse ameliyatta her iki tarafa da aynı boyutta protez yerleştirilir. Eğer iki göğüs dokusu arasında belirgin fark varsa bu takdirde küçük göğüs tarafına büyük olan tarafa göre daha büyük bir protez yerleştirilerek var olan asimetri en aza indirilir.
Yuvarlak ve anatomik şekilli protezlerden hangisinin kullanılması gerektiği yine meme dokusuna, göğüslerin ve vücudun genel yapısına bağlı olarak değişmektedir. Yuvarlak protezler tüm meme dokusunun altına yayılarak göğüsleri büyütür ve genişletir. Göğüsün üst kısmının daha boş gözüktüğü kadınlarda genellikle yuvarlak protez tercih edilir. Anatomik veya damla şekilli protezler ise göğüslerin üst kısmından alt kısmına doğru ilerlerken yumuşak bir açı yaratmak için idealdir. Göğsün üst kısmında yeterince doku bulunan hastalarda genellikle göğüslerin sadece orta kısmının dolgunlaştırılması yeterli olmaktadır. Meme dokusu çok az olan kadınlarda da doğal bir görüntü vermek için üst kısmı daha az aşağıya doğru indikçe daha büyüyen damla şeklindeki protezler tercih edilir.
Dış kılıfı silikon olan protezlerin içeriği jel kıvamında silikon veya tuzlu su olabilmektedir. İçi serum fizyolojik yani tuzlu su dolu olan protezlerde zaman içerisinde içerisindeki suyu sızdırarak küçülme ihtimali bulunmaktadır. Bu protezler küçük bir kesiden yerleştirilip ardından tuzlu suyla şişirildikleri için koltuk altı veya göbek deliği girişimleri için uygun protez tipini oluştururlar. Ancak zaman içerisinde su sızdırmaları nedeniyle değiştirilme ihtimalleri içi silikon jel dolu protezlere göre belirgin yüksektir. İçi silikon jel olan protezler de içeriklerine göre yumuşak ve sert jel içerenler olarak ayrılırlar. Sert jel içerenlerde jelin içeriğinde yapışkan moleküller vardır. Bu protezler bıçakla kesildiğinde dahi sızdırma yapmazlar.
Silikon protezler kanser veya başka bir hastalığa neden olur mu?
Silikon meme protezleri bir dönem Amerika Birleşik Devletlerinde bu kuşkular nedeniyle sadece meme kanseri sonrasında meme şekillendirilmesi amacıyla kullanılır hale gelmişti. Ancak son 10 yıl içerisinde yapılan klinik çalışmalar bu endişelerin yersiz olduğunu ve silikon meme protezlerinin tespit edilebilen herhangibir başka hastalığa neden olmadığını ortaya koydu. Bu bilimsel çalışmaların ışığında da protezlerin estetik amaçlı olarak kullanılmasına Amerika da da izin verildi. Her ameliyat bir takım riskler taşımaktadır. Bu risklerin başında kanama, enfeksiyon, yara iyileşmesi sorunları gelmektedir. Anestezinin de kendine ait olası bir takım risk ve komplikasyonları mevcuttur. Silikon meme protezlerinde zaman içerisinde aşınma ve deformasyon, kapsül kontraksiyonu dediğimiz protezde sertleşme gibi riskleri mevcuttur ancak kullanılan protezin kansere veya herhangibir başka hastalığa neden olması bugünkü bilimsel bilgilerimiz dahilinde olası değildir. Bahsettiğimiz diğer riskleri de en aza indirmek için ameliyat öncesi bir takım tetkikler yapılmakta, ameliyat sırasında ve sonrasında da hastalar belli protokoller çerçevesinde tedavi edilmektedirler. Ancak bütün bunlara rağmen her ne kadar oranları çok düşük de olsa her ameliyat gibi meme büyütme ameliyatlarıda kimi riskleri beraberinde taşımaktadır.
Silikon nereden yerleştirilmelidir ve nereye yerleştirilmelidir?
Silikon protezlerin nereden yerleştirileceği (kol altı, meme başı, meme altı, göbek deliği) ve nereye yerleştirileceği (kas altı, kas üstü, meme altı, kas zarı altı, ikili plan) gibi konular hasta ve hekimin karşılıklı konuşarak karar vermesi gereken konulardır. Belirli büyüklük ve şekildeki protezlerin göğüste nereye yerleştirileceği konusunda, protezlerin rahat ve uzun süreli kullanımı ve komplikasyonların azaltılması açısından, hekimin bilgi ve tecrübeleri ön planda tutulmalıdır. Protezin yerleştirilmesinde izlenen tekniğe bağlı olarak kol altında, göbek deliğinde, meme başının çevresinde ya da memenin alt kısmında bir iz kalacaktır. Yapılan son çalışmalar silikon jel içerikli protezler için hastaların büyük çoğunluğunda meme altı oluğundan yapılan girişimlerin daha sağlıklı sonuçlar verdiğini ortaya koymuştur. Serum fizyolojik veya tuzlu su dolu olanlarda ise koltuk altı girişimi sıklıkla tercih edilen yerdir.
Göğüs süt kanalları ve süt bezlerini çevreleyen yağ tabakasından oluşmaktadır. Göğse şeklini veren de yağ tabakasıdır. Memenin altında ise pektoral göğüs kası yer almaktadır. Protez bu kasın altına ya da üstüne yerleştirilebilir. Bunun dışında fasiya dediğimiz kas tabakasının zarının altı veya dual plan denilen protezin bir kısmının kas bir kısmının meme dokusu altına yerleştirildiği tekniklerde mevcuttur. Her tekniğin kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Yeterince meme dokusu olmayan hastalarda protezin kas altına yerleştirilmesi genellikle daha iyi sonuç vermektedir. Bu teknik göğüslere daha doğal bir görünüm sağlamaktadır. Ancak kas altına yerleştirilen protezler zaman içinde kas hareketlerinden dolayı yer değiştirebilmektedir. Kas üstüne yerleştirilen protezlerin sertleşmesi, dalgalı ve daha yapay bir görüntüye neden olması ihtimali daha fazla olmakla birlikte teknik olarak daha kolaydır ve yeterli meme dokusu olan hastalar için idealdir.
Meme büyütme girişimlerinde yenilikler neler?
Aslında ana yapıları kabaca aynı kalmakla beraber silikon meme protezleri önemli değişiklikler göstermiştir. Günümüzde “form stable” olarak bilinen ve formlarını koruyabilen silikon meme protezleri hastalarımızın hizmetine sunulmuştur. Bu protezlerde şekil deformasyonları daha az görülmekte ve daha başarılı kozmetik sonuçlar elde edilebilmektedir. Protezlerde olduğu gibi kullanılan cerrahi tekniklerde de değişiklikler ve ilerlemeler olmaktadır. Ameliyat konseptlerinde ise eskilerde çok daha büyüklük üzerinde odaklanırken günümüzde şekil daha ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla bu ameliyatlar meme büyütme değil adeta meme şekillendirme girişimleri halini almıştır. Amaç sadece meme doksunu büyütmek değil, meme dokusunun şekillenmesine yardımcı olarak estetik açıdan başarılı sonuçlar etmektir. Bu noktada kişinin ameliyat öncesi meme dokusunun şekli, eşlik eden göğüs kafesi özellikleri, cildinin esneklik derecesi gibi kimi faktörler göz önünde tutarak şekillendirme işlemi yapılmaktadır. Gerek cerrahi teknikler gerekse protez teknolojisi durmak bilmeyen ilerlemeler ile hastalarımıza her geçen gün daha iyisini sunma gayretindedir.
Son yıllarda ameliyat olmadan veya silikon protez kullanılmadan da meme büyütme işlemi yapılabilir hale gelmiştir. Meme dokusu için geliştirilen dolgular (Macrolane) enjeksiyon yöntemi ile meme dokusunda büyümeyi sağlamaktadır. Basit bir girişimle lokal anestezi eşliğinde yapılabilen bu enjeksiyonlar yaklaşık iki yıllık süreyle göğüs dokusunda büyüme elde edilebilmektedir. Hyaluronik asit denilen vücudun kollajen yapısının ana yapı taşının kullanıldığı bu dolgular kalın ve uzun kanül denilen iğneler yardımı ile meme dokusunun altına yerleştirilmektedir. Bu geçici meme büyütme yöntemi pratikliği, uygulama kolaylığı nedeniyle giderek artan bir ilgi yaratmış ve bu yönteme başvuran hastalarda belirgin bir artış meydana gelmiştir.
Meme büyütme ameliyatının riskleri nelerdir?
Anesteziye ait risklerin yanı sıra, bu ameliyatlarda bir takım riskler mevcuttur.En sık rastlanılan sorun kanamadır. Eğer kanama olursa biriken kan bir hematom oluşturabilir ve bunu yok etmenin yolu ikinci bir ameliyattır. Enfeksiyon riski az olmakla birlikte, göğüs içine yabancı bir madde yerleştirilmesine bağlı olarak rastlanabilen bir durumdur. Proteze yakın bir enfeksiyon oluştuğu takdirde protezin ameliyat yoluyla alınması gerekebilir. Nadiren göğüs uçlarında bir his kaybı oluşabilmektedir, ancak bunun genellikle geçici olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca protezin çevresinde bir zar dokusu meydana gelir. Normalde her hastada olan bu zar kimi hastalarda kasılıp kalınlaşarak protezin şeklini deforme edebilir. Kapsül kontraksiyonu denilen bu durumda da ikinci bir ameliyat gerekebilir.
Meme büyütme ameliyatı olmayı düşünen kadınlara öneriler?
Hasta memnuniyeti açısından bakıldığında meme büyütme ameliyatlarındaki hasta memnuniyet dercesinin oldukça yüksek olduğuna dikkati çekmektedir. Ancak hiç bir ameliyatta mucize olmadığının mutlaka altını çizmek gerekir. Her ameliyatın getirileri olduğu gibi götürülerinin de olacağının bilincinde olmak ve plastik cerrahın vereceği bilgiler ışığında dikkatli, özenli ve aceleye gelmeyen bir karar vermenin daha sağlıklı olacağını hatırlamak gerekir. Ameliyat kararı alan bireylerin hekimleri ile detaylı konuşarak akıllarına takılan konulara açıklık getirmeleri ve ardından yola çıkmaları önerebiliriz. Bir diğer önemli husus da verecekleri bu kararın sadece fiyata dayalı olmaması ve ameliyatın yapılacağı koşulların ve kullanılacak olan protezin kalitesi konusunda özveride bulunulmamasının daha önemli olduğu akılda tutulmalıdır. Türkiye genelinde bakıldığı zaman Türk plastik cerrahların gerek eğitim gerekse klinik beceri açısından oldukça ileri düzeyde olduğu bilimsel platformlarda görülmektedir. Bu nedenle hekim tercihi yaparken kişilerin iyi iletişim kurdukları hekimi tercih etmeleri, akıllarında herhangi bir soru işareti mevcutsa başka öneriler almaları ameliyat sonrasındaki mutluluk düzeyini arttıracaktır.
Kişilerin diledikleri göğüs şekli ve boyutuna her zaman ulaşamayabileceklerini akıllarında tutmaları, protez seçimi, yerleştirilecek plan, seçilecek teknik konularında internette yer alan bilgilerden ziyade plastik cerrahlarının önerilerine itibar etmeleri daha uygun olacaktır.
Derginizde sağlıkla ilgili konulara yer verdiğiniz kimi tıbbi bilgilerin topluma ulaştırılmasında yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ediyor herkese sağlık dolu günler diliyorum.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
1. Göğüslerimi dilediğim kadar çok büyütebilirim.
YANLIŞ
Seçilen protezin büyüklüğüne hastanın genel vücut yapısı, boyu ve kilosuna bakılarak karar verilmelidir. Meme dokusu az olan bir hastanın büyük bir protez seçmesi, doğal olmayan bir görünüme yol açmaktadır. Aynı zamanda protezin dışarıdan anlaşılmasına ve yaşam konforunun azalmasına neden olmaktadır. Protezi seçerken mümkün olduğu kadar doğal kalmaya dikkat edilmelidir. Bakıldığında ve dokunulduğunda protez olduğunun anlaşılmaması ana hedeflerden biri olmalıdır. En uygun büyüklükteki protezi seçmek için hekim birtakım ölçümler yapar ve vücudunuzun genel şekline göre ideal bir büyüklük aralığı belirler. Sizde bu aralıktaki protezler arasında seçim yapabilirsiniz.
2. En küçük silikon protezi taktırayım ki doğal olsun
YANLIŞ
Yapılan ölçümlerde ortaya çıkan büyüklük aralığının altındaki protezler meme dokusunu yeteri kadar doldurmayacağı için istenilen sonuca ulaşmak zordur. Bu nedenle izlenecek en iyi yol, hekimin önereceği büyüklük sınırlarının altına inmemeye ve üstüne çıkmamaya çalışmaktır
3. Arkadaşım 300 taktırtmış bende 300 istiyorum
YANLIŞ
Silikon protezlerde önemli olan hacim değil boyutlardır. 300 cc hacimde pek çok protez mevcuttur, bunların en boy ve yükseklik ölçüleri birbirinden farklılık gösterir. Üzerinizde yapılacak ölçümler bu nedenle seçimde ana parametredir.
4. Silikon kanser yapar
YANLIŞ
Geçtiğimiz yıllarda dünya çapında yapılan tartışmalar ve yayınlar, göğüslerine silikon protez yerleştirilen kadınların daha çok meme kanserine yakalanmadığını ortaya çıkarmıştır.
5. Silikon protezi hamile kalınca çıkarttırmam gerekir
YANLIŞ
Protezlerin anne sütünü engellemediği tespit edildiği için protezli kadınlar da normal bir hamilelik ve emzirme dönemi geçirebilir. Hamilelik nedeniyle silikon protezlerin çıkartılmasına gerek yoktur
6. Silikon protezi olanlar süt veremez
YANLIŞ
Ameliyat öncesinde bebeğini emzirdiği bilinen hastalar ameliyat sonrasında da bebeklerini emzirebilir. Ameliyat öncesinde bebeğini emziremediği bilinen hastalar ameliyat sonrasında da bebeklerini emziremez. Yani protezlerin bebek emzirmeyle doğrudan bir ilişkisi saptanmamıştır. Silikon protezi olup emzirme gerçekleştiren pek çok hasta mevcuttur.
7. Silikon protezim uçakta patlar
YANLIŞ
Günümüzde kullanılan jel protezlerin patlama olasılığı yoktur. İçinde yapışkan molekülü olanlarda ise bıçakla kesilse dahi sızdırma olmamaktadır. Ancak protezlerinde değişik kalite olanları mevcuttur; mutlaka size takılan protezin markasını ve modelini biliniz
8. Silikon protezi olanlar mamografi çektiremez
YANLIŞ
Her ameliyat olmamış göğüsde olduğu gibi silikon protez takılan kadınlarda da rutin meme muayenesi ve radyolojik incelemeleri yapılmalıdır. Silikon protez gerek mamografi gerekse ultrasonografi yapılmasına engel olmaz. Şüpheli lezyon varlığında MR ile ileri incelemeler de yapılabilir
9. Silikon protezimi her 10 yılda bir değiştirmem gerekir
YANLIŞ
Günümüzde kullanılan kaliteli protezler, eğer deforme olmuyorsa çok uzun yıllar hatta ömür boyu kalabilirler. Protezlerin değişik nedenlerle deforme olması ve protezin değiştirilme ihtiyacı sık görülen bir sorun değildir. Çok uzun vade kullanılması planlanan bu ameliyatın sonucunun bu nedenle doğal sınırlar içinde olması gerekliliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkar.
10. Silikon protezim dışarıdan dokunulduğunda hissedilir
YANLIŞ
Kişinin ölçülerine göre doğal sınırlarda gerçekleştirilmiş bir operasyonda göğüs dokusuna dokunulduğunda silikon protezin varlığı anlaşılmaz.
11. Silikon protezi taktırdım artık göğüslerim hiç sarkmayacak
YANLIŞ
Silikon protez takılan memelerde bir miktar dikleşme meydana gelir. Ancak yıllar içinde meydana gelecek deformasyonlar silikon protez yerleştirilen göğüslerde de oluşacaktır. Bu nedenle ilerleyen yıllarda bu bireylerde de mastopeksi denilen meme dikleştirme operasyonuna ihtiyaç duyulabilir. Bu ihtiyaç silikon protez yerleştirilmiş göğüslerde genellikle daha az olmaktadır.
12. Silikon protezimi kas altına koydurtursam daha doğal olur
YANLIŞ
Silikon protez meme altı, kas altı, kasın zarının altı ve ikili plan olmak üzere değişik seviyelere yerleştirilebilir. Bu karar sizin meme dokusu miktarınıza bağlı olarak plastik cerrahınız tarafından verilecek bir karardır. Uygun seçilen hastalarda her yöntem doğal sonuçlar vermektedir.
13. Damla silikon daha doğal durur ve daha kalitelidir.
YANLIŞ
Silikon protezin şekli hastanın ölçüleri, var olan meme dokusu miktarı ve şekli, hastanın beklentileri ve yerleştirilecek plana göre plastik cerrah tarafından seçilir. Yuvarlak ve damla şeklinde olan protezler arasında kalite farkı yoktur. Uygun seçilen hastalarda gerek damla gerekse yuvarlak protezler doğal sonuçlar vermektedir.