21.05.2014 - 11:35 | Son Güncellenme:
Estecenter Plastik Cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Erdem Güven; “Hastalık olarak kabul edilen jinekomasti; vücutta doğumsal veya sonradan kazanılan bir nedenle erkeklik hormonu (testosteron) eksikliğine veya artmış östrojen(kadınlık hormonu) yapımına bağlıdır” dedi. Erkekte meme büyümesi olarak adlandırılan jinekomastinin her zaman görüntü problemi yaratan masum bir durum olamayabildiğini anlatan Güven, önemli bazı hastalıkların belirtisi olarak da ortaya çıkabileceğini söyledi.
Doç.Dr. Güven, karaciğer hastalıklarının, böbrek üstü bezi tümörleri ve beslenme bozukluklarında da gerçek jinekomasti görülebildiğini ve bazı kalp, tansiyon, mide ilaçları ile antidepresanların meme büyümesine neden olduğunun altını çizdi. Hastaların doktora ilk başvuru şikayetlerinin genellikle görüntülerinden rahatsızlık duyma ile olduğunu belirten Doç. Dr. Erdem Güven; şöyle konuştu: “Yağlanma artışı zaman içinde oluştuğundan, özellikle tişört giyerken meme uçlarının görünmesinden duyulan rahatsızlık doktora başvurmanın ilk nedeni oluyor. Bunu takip eden ve sık olmayan diğer neden ise; memede ele bir kitle gelmesi ile başvurulduğu durumlar oluyor.”
"TEK TARAFLI MEME BÜYÜMELERİNDE DOKTORA BAŞVURMAK ÖNEMLİ"
Bazı önemli hastalıkların neticesinde jinekomasti görülebildiğini anlatan Doç.Dr. Erdem Güven; sözlerini şöyle sürdürdü: “Tıbbi olarak erkeklerde meme kanseri çok nadir görülen bir durum olmasına rağmen yüzde 1’in altında, erkeklerin bu duruma aldırış etmemesinden dolayı çok geç teşhis edilebiliyor. Erkeklerde kısa sürede gelişen sert, ele gelen kitle şeklinde ve özellikle tek taraflı meme büyümelerinde doktora başvurmak son derece önemlidir. Ayrıca bu şikayetlerin dışında ağrı, hassasiyet gibi diğer önemli belirtileri de gözardı etmemek gerekir.”
Güven; özellikle obez düzeyde kilolu kişilerde yağ dokusundan üretilen östrojen (kadınlık hormonu), meme dokusunda büyümeye neden olabildiğini söyledi.“Memelerdeki büyümenin öncelikle yağ hücrelerindeki artıştan mı, yoksa meme dokusundaki hacim büyümesinden mi kaynaklandığı tespit edilmelidir” diyen Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven; sözlerini şöyle sürdürdü: “Yağ dokusu artışı olan meme büyümeleri bilimsel olarak derecelendirilir ve kişinin kilo vermesiyle düzelebilecek olanlara kilo vermesi tavsiye edilebilir. Ancak ileri evre olarak kabul edilen büyümenin basit bir liposucton ile tedavi edilmesi mümkündür. Bu işlem geniş bir kesi olmadan, 2-3 mm’lik küçük deliklerden gerçekleştirilir. Gerçek anlamda jinekomasti, ultrasonografik incelemeyle teyit edildikten sonra altta yatan nedenler araştırılır ve neden bulunursa tedavi o yönde devam ettirilir. Bu tedavi ile örneğin kullanılan ilaç bıraktırılarak memelerin küçülmesi sağlanabilir. Altta yatan bir neden olmaması halinde, meme ucundan girilerek büyümüş olan meme dokusu çıkartılabilir.”
Doç.Dr. Erdem Güven, yağ artışından kaynaklanan meme büyümesinin ideal tedavisinin liposuction, yani yağ emme işlemi olduğunu belirterek şunları söyledi: “Özellikle teknolojik olarak ultrasonik enerjili yağların eritilmesi yöntemine dayanan vaser-lipo ile çok küçük deliklerden girilerek bu sorun tamamen çözülmektedir. 30-45 dakikalık bir uygulama ile ayaktan günübirlik işlem şekilde yapılabilen uygulama için en fazla 1 günlük dinlenme süresi yeterli olur. Klasik liposuctionda ise ödem ve ağrı daha fazla olabileceğinden istirahat süresi uzayabilir.”
Diğer bir yöntemin meme dokusu artışı için yapılan doku çıkarma işlemi olduğunu anlatan Güven, sözlerine şöyle devam etti: “İşlem sonrası hastaların 2-3 günlük istirahati yeterli olur. Ancak plastik cerrahi uzmanı olmayan kişiler tarafından yapılan girişimlerde meme üzerinde çöküntü ve düzensizlik görülebilen durumlardır. Ehil olmayanlar tarafından oluşturulan bu çöküklüklerin düzeltilebilmesi de oldukça zor ve zaman alan işlemlerdir. Bu nedenlerden dolayı jinekomasti ameliyatlarının estetik görüşü olan plastik cerrahlar tarafından tedavi edilmesi önem taşır. Düzgün bir şekilde ve uzman kişiler tarafından yapılan ameliyatlardan sonra tekrar büyüme görülmezken, doğru ve gereken tedavinin yapılmaması durumunda tekrar etme olasılığı daha yüksektir.” Güven, tedavi, genç hastalarda ergenlik dönemi sonrası yani, 17 yaş sonrası yapılabilirken ileri yaş hastalarında kişinin genel sağlık durumuna göre değerlendirildiğini söyledi.
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Erdem Güven; günlük hayatı kısıtlayıcı bir görüntü oluşturabilen jinekomasti’de, bireyler bir süre sonra bu durumdan psikolojik olarak oldukça rahatsız olurlar. Bu kişiler, arkadaşlarının yanında üstlerini çıkarmaktan çekinir ve denize, havuza dahi giremezler. Bazen içine kapanık, bazen de agresif olabilirler. Yakınları ve arkadaşları onlara yardımcı olmazsa, bunalıma girebilirler” dedi.