Akne tedavisinin kısa süreli olmadığını ve düzensiz kullanılan ilaçların yararı olmayacağı gibi zarar oluşturabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Emel Güngör, "Çoğumuz cildimizde akne oluştuğunda 'Kendiliğinden geçer' düşüncesiyle hekime başvurmuyor ve doğru sandığımız bazı hatalı uygulamalarla çözüm arıyoruz. Gelişigüzel uyguladığımız yöntemler ve tedaviyi aksatmak ise ciltte aknenin şiddetlenmesine, kırmızı ve kahverengi lekelere, enfeksiyon ile kalıcı derin izler gibi önemli sorunlara neden olabiliyor.
Akne tedavisinde cildi çok sık temizlemek sanılanın aksine yanlış bir hareket. Prof. Dr. Emel Güngör, "Cildin sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez, cilt tipine uygun bir ürünle, nazikçe temizlenmesi yeterli. Cildi sık temizlemek, fırçalamak ve ovmak aknenin kötüleşmesine yol açabilir" uyarısında bulundu.
Akneleri sıkmak, patlatmak ya da sürekli aynı yerde tekrarlayan aknelerle oynamak da yanlış hareketlerden biri. Prof. Dr. Emel Güngör, bu yanlış hareketlerin, akneyi cildin derin tabakalarına gitmesine yol açtığını ve daha çok leke gelişimine sebep olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Güngör, "Saçlarda kullanılan jöle gibi ürünler yüz derisine değdiğinde gözeneklerde tıkanmaya yol açacağı için akneyi de kötüleştirebiliyor" dedi.
Prof. Dr. Emel Güngör, yapılan diğer önemli hataları 'güneşlenmek ve solaryuma girmek', 'cilde uygun olmayan kozmetik ürünler kullanmak', 'akşamları makyajı çıkarmadan uyumak', 'arkadaşlara iyi gelen ilaçları kullanmak', 'ilaçlar yan etki yaptığında ya da iyileşme tam olarak görülmediğinde tedaviyi bırakmak' ve 'tedavi sonrasında cilt bakımına özen göstermemek' diye sıraladı. Prof. Dr. Güngör, "Akne tedavisi zaman, emek ve sabır istiyor" hatırlatmasında bulundu.