14.02.2024 - 17:10 | Son Güncellenme:
Hastalık, genetik olarak yatkın bireylerde bir enfeksiyona veya başka bir çevresel tetikleyiciye karşı anormal bir bağışıklık tepkisine neden oluyor. Hastanın vücudundaki orta büyüklükteki damarlarda inflamasyon (iltihaplanma) meydana geliyor. İltihaplanma hali ise vaskülit olarak ifade ediliyor. İnflamasyon en sık kalbin besin ve oksijen desteğinden sorumlu koroner arter damarlarını tutma eğilimi gösteriyor.
Damarlar dışında lenf nodlarını da etkileyebilen bu hastalıkta burun, ağız ve boğaz mukozası ile ilgili şikâyetler meydana gelebiliyor. Çoğu vakada tedavinin ardından birkaç gün içerisinde hastalığın iyileştiği görülür ve hastalık nadir olarak tekrarlıyor. Tedavi edilmediği takdirde ise ciddi seyirli kalp rahatsızlıklarını tetikleyebileceği için dikkatli olunması gerekiyor.
Kawasaki hastalığının yaygın belirtileri arasında; yüksek ateş, döküntü, kırmızı gözler, şişmiş, kırmızı dudaklar ve dil, el ve ayaklarda şişme, şişmiş lenf düğümleri, sinirlilik ve davranış değişiklikleri yer alıyor.
Kawasaki hastalığı tedavi edilmezse, koroner arterlerin (kalbi besleyen kan damarları) iltihaplanması da dahil olmak üzere ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Bu da anevrizma oluşumuyla sonuçlanabiliyor ve potansiyel olarak kalp sorunlarına yol açabiliyor.
Tedavi tipik olarak hastaneye yatırılmayı, iltihap ve ateşi azaltmak için intravenöz immünoglobulin (IVIG) ve yüksek doz aspirin uygulanmasını içeriyor. Koroner arter hasarı riskini azaltmak için erken tedavi önem arz ediyor.
Kawasaki hastalığı olan bazı çocuklarda uzun vadeli kalp komplikasyonları gelişebileceğinden, düzenli takip bakımı ve kalbin izlenmesi önem arz ediyor. Hızlı ve uygun tıbbi müdahale ile Kawasaki hastalığı olan çocukların çoğu tamamen iyileşiyor ve uzun vadeli sorunlar yaşamıyor.