Bu nedenle, kilo vermek istiyorsanız mutfağınızda bu renklere sahip yiyeceklerden kaçınmanız önerilir. Bu şekilde endişeli veya stresli hissettiğinizde yemek yeme dürtüsünden ve özleminden kaçınmanız daha kolay olacaktır.
Sakız çiğnemek stresi azaltmak söz konusu olduğunda çok etkili bir tedavi yöntemidir. Huzursuz veya üzgün hissetmeye başladığınızda, sakin olmanıza ve odaklanmanıza yardımcı olacak şekersiz bir sakız çiğneyebilirsiniz.
Ayrıca yapılan bir araştırmaya göre şekersiz sakız çiğnemek günlük kalori alımınızı azaltırken aynı zamanda yakılan enerji miktarını artırabilir.
İnfüzyonlar, beynimizi aç olmadığımıza inanmaları için kandırmaya gelince güçlü müttefiklerdir. Ne zaman endişeli hissetseniz; buzdolabını açıp yemek yemek yerine kendinize rahatlatıcı bir çay yapmayı seçin.
Sadece daha rahat hissetmekle kalmayacak, aynı zamanda vücudunuzu nemlendirebilecek ve toksinleri atabileceksiniz.
En önemlisi, tatmin olmuş hissedeceksiniz. Anti-stres etkisi olan limon yaprağı ve fesleğen demini veya bir antioksidan olan ve iştahınızı kontrol etmeye yardımcı olan kırmızı çayı deneyebilirsiniz.
Kahve ve kafein içeren her türlü içecek, sakinlik ve rahatlama ile ilgili her şeye düşman olarak bilinir. Bu madde (genellikle şekerle birleştirilir) vücudunuzda bulunan adrenalin miktarını artırır ve stres ve anksiyete semptomlarını artırır.
Sonra bir kısır döngü tetiklenir: Daha stresli hissedersiniz ve daha fazla yemek yemek istersiniz.
Bu yüzden kahveyle kahvaltı yapmak ya da öğle yemeğiyle birlikte gazlı bir içecek içmek yerine bir fincan çay veya bir bardak limonata tüketmek daha iyidir.
Bazı araştırmalar, yemeğinize acı biber eklemenin iştahınızı azaltabileceğini iddia ediyor. Acı biberleri kızdıran madde olan kapsaisin, vücudu tok hissettiriyor ve diğer yiyeceklerden daha fazla kalori yakıyor.
Bunun nedeni, vücudunuzun acı biberden gelen ısıyı işlemek için daha fazla enerji yakmasıdır. Dolayısıyla, endişeli hissediyorsanız, iştahınızı gidermek için bu yöntemi deneyebilir ve yemekten hemen sonra tekrar yemekten kaçınabilirsiniz.
Ancak her gün kullanmamaya dikkat edin, aksi takdirde vücudunuz buna alışacak ve aynı etkiyi yaratmayacaktır.
Serotonin, temelde ruh halimizi düzenlemekten sorumlu olduğu için "mutluluk hormonu" olarak bilinir. Serotonin seviyeleri düşük olduğunda, daha stresli ve duygusal olarak dengesiz hissetmeye meyilliyiz. Bu durum bizi daha sık ve daha fazla yemek yemeye itebilir.
Dengeli bir diyet yapmak için vücudunuzun serotonin seviyelerini uygun şekilde düzenlemek çok önemlidir. Normalde vücudunuz bunu sizin için yapar. Ancak ananas, ıspanak, erik ve avokado gibi triptofan (serotoninin düzeyini arttırmaya yardımcı olan bir madde) bakımından zengin yiyecekleri yemek; serotonin üretimini arttırır. Bu şekilde, vücudunuza tekrar yoluna girmesi için ihtiyaç duyduğu yardımı vermiş olursunuz.
Hepimiz özellikle hafta sonları doyurucu bir kahvaltı etmeyi seviyoruz. Bununla birlikte, bir araştırma, avokado, zeytinyağı ve fındık gibi doymamış yağlar açısından zengin bazı yiyeceklerin tüketilmesinin 'doyma' hissini arttırdığını ortaya çıkardı.
Stresli bir dönemden geçiyorsanız; kahvaltı alışkanlıklarınızı değiştirmeyi ve yumurta ve krep yerine biraz zeytinyağlı ekmek yemeyi düşünün. Gün içinde anksiyete nedeniyle aşırı yemekten kaçınmanıza yardımcı olabilir.