Genellikle erken evrelerde kulakta dolgunluk, kaşıntı ve hafif akıntıyla seyretmektedir. İlerleyen dönemlerde dayanılmaz bir ağrıya neden olabilmektedir. Kulağa dokunulduğunda ciddi hassasiyet olur. Bazı hastalarda ağrı ağız açık kapama hareketlerini sınırlayacak seviyelere gelebilir.
Tedavide genellikle antibiyotikli ve steroidli damlalar yeterli olmaktadır. Kulak burun boğaz hekimleri dış kulak kanalındaki iltihaplı doku temizlenerek dış kulak kanalı bakımı yapılır ve bu damlalar kullanılmaya başlanır. Ancak dış kulak kanalının çok ödemlendiği hastalarda, dış kulak kanalına antibiyotikli pamuklar konularak bu pamukların damlalarla ıslatılması gerekebilir. Bazı hastalarda ağızdan da antibiyotik kullanımı gerekebilir. Tedavi sırasında kulağın en az 2 hafta sudan korunması önemlidir.
Hastalık tedavi edilmediği takdirde tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Bağışıklık sisteminin baskılanmış olduğu hastalar, şeker hastaları komplikasyon gelişmesi açısından yüksek risk gurubundadır ve tedavileri ivedilikle yapılmalıdır.