Yaş aldıkça azalıyor! Cilde güç sağlayan kolajen üretimini nasıl artırırsınız?
15.10.2024 - 17:20 | Son Güncellenme:
Havaların soğumasıyla birlikte cildimiz de mevsim değişikliğine ayak uydurmak zorunda kalıyor. Kuruluk ve cansız bir görünüm kaçınılmaz hale geliyor. İşte tam bu noktada kolajenin, cildimizin gizli kahramanı olarak devreye girdiğini ifade eden Dr. Yasemin Savaş, kolajen üretimini artırmak için hangi medikal estetik işlemlerden faydalanabileceğimizi anlattı.
CİLDİMİZE DESTEK VE GÜÇ SAĞLIYOR
Kolajenin, cildin temel yapı taşlarından biri olduğunu söyleyen Dr. Yasemin Savaş, “Cildimize destek ve güç sağlar. Yaş aldıkça kolajen üretimi azalır ve cildimiz sıkılığını, elastikiyetini kaybeder. Kolajen, cildimizin nem tutma kapasitesini artırır, ince çizgi ve kırışıklıkların azalmasına yardımcı olur ve cilt tonunu iyileştirir. Kısacası, kolajen cildimizin genç ve sağlıklı kalmasını sağlar” dedi.
TEDAVİLERLE CİLDİNİZE DESTEK OLABİLİRSİNİZ…
Soğuk havaların, cildimizin kurumasına, çatlamasına ve matlaşmasına neden olabildiğini hatırlatan Dr. Yasemin Savaş, bu dönemde kolajen üretimini artırmak ve cildimizi korumak için bazı etkili medikal estetik işlemler olduğunu söyledi. Bu işlemlerden birinin mikro iğneleme olduğunu belirten Dr. Yasemin Savaş, “Bu işlem, cildimize mikro düzeyde delikler açarak iyileşme sürecini tetikler ve kolajen üretimini artırır. İyileşme süresi hızlıdır ve ince çizgilerin, kırışıklıkların azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca cilt tonunu eşitler ve cildin daha parlak görünmesini sağlar” dedi. Lazer tedavilerinin de cildin derin katmanlarına ısı enerjisi göndererek kolajen üretimini uyardığına dikkat çeken Dr. Savaş, “Kişinin ihtiyacına göre uygulanan lazer tedavileri, cilt tonunu ve dokusunu iyileştirir, ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltır. Cildin yenilenmesini destekler” şeklinde konuştu.
KOLAJEN ÜRETİMİNİ NASIL ARTIRIRSINIZ?
Cildin kolajen üretimini artırmaya yardımcı olacak işlemlerden radyo frekansı tedavisi hakkında bilgi veren Dr. Yasemin Savaş “Altın iğne tedavisi, cilt gençleştirme ve cilt sorunlarına çözüm sağlar, radyo frekans teknolojisinin kullanıldığı bu tedavi, cildin alt tabakalarına altın iğne uçları aracılığıyla yüksek frekanslı radyo frekans dalgaları göndererek ciltte kolajen üretimini arttırır” dedi. Dr. Yasemin Savaş diğer bazı işlemlerin faydalarını da şöyle anlattı: “PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisinde, hastanın kendi kanından elde edilen trombosit zengin plazma, cilde enjekte edilerek kolajen üretimini teşvik eder. Bu doğal yöntem, cilt yenilenmesini destekler ve cildin genel görünümünü iyileştirir. Kök hücreler kullanılarak yapılan kök hücre tedavisi, yaşlanmanın etkilerini azaltmaya ve cildin genel tonunu ve dokusunu iyileştirmeye yardımcı olabilecek yeni ve minimal invaziv bir yöntemdir. Kolajen üretimini uyarır, vücudun kendi kök hücreleri ve fibroblastlarından yararlanarak hücresel yenilenmeyi teşvik ederek kişiye daha genç, canlanmış, sağlıklı bir görünüm kazandırır.”
HYALURONİK ASİT, CİLDİN NEM DENGESİNİ KORUYOR
Cilt altına enjekte edilen hyaluronik asit, cildin nem dengesini korur ve kolajen üretimini teşvik eder. Bu işlem, cildin sağlıklı ve genç görünmesini sağlar. Yine cilt altına enjekte edilerek yapılan eksozom tedavisi ise cilt yenilenmesi ve onarımını sağlar. Eksozomlar, cildin doğal iyileşme süreçlerini hızlandıran ve hücreler arası iletişimi destekleyen biyomoleküller içerir. Bu tedavi, ciltteki hasarlı dokuların onarılmasını teşvik eder, kolajen üretimini artırır ve cilt kalitesini iyileştirir. Ultrason (LİFU), yeni nesil bir ultrason teknolojisidir. Lineer (kesintisiz) atış yapabilme özelliğine sahiptir. Dokuya yüksek frekanslı ultrason dalgaları iletir. Doku üzerinde sıcaklık yükseltilerek kolajen üretimi desteklenir. Cilt sıkılaştırma ve lifting etkisi sağlar, yüz ile boyun sarkmalarını önler, tedavi eder. Yüze ‘V’ görünümü kazandırır. Bunların yanında kolajen aşısı da tedavi yöntemleri arasında. Cildin kaybetmiş olduğu elastikiyet ve parlaklığın yeniden kazanılması, kırışıklıkların giderilmesi veya oluşumunun engellenmesi amacıyla uygulanır. 25-30 yaşlarında koruyucu, 40 yaş üzerinde ise mevcut problemlerin ilerlemesini durdurmak amacıyla yapılabilir. Yüz, boyun, dekolte, eller ve diz kapakları gibi bölgelere uygulanabilir. Uygulama sonrası ciltte parlaklık, sıkılık ve genel bir canlanma sağlanır.
SAĞLIKLI BİR CİLT İÇİN DOĞRU ELLERDE DOĞRU TEDAVİLER ŞART
“Soğuk havalardan cildinizi korumak ve kolajen üretimini artırmak için bu uygulamalardan yaşınıza, cilt tipinize ve cildinizin ihtiyacına en uygun olan tedaviyi hekiminize danışarak yaptırabilirsiniz” diyen Dr. Yasemin Savaş, uygulama sonrasında ciltte parlaklık, sıkılık ve canlılığın hemen fark edileceğini söyleyerek sağlıklı bir cilt için en önemli gerçeğin düzenli bakım ve doğru ellerde doğru tedaviler olduğunu, bu tedavi yöntemleriyle kolajen üretimini artırarak genç ve sağlıklı kalmasının mümkün olabileceğinin de altını çizdi.
