Uyku problemlerinin neden oluştuğu konusuna da değinen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, şöyle devam etti: “Genellikle çocuğun rutinsiz bir uyku durumunun olması, uyku düzenini olumsuz etkiliyor. Ebeveynler çocuk için düzenli bir uyku programı oluşturmalı. Bunun dışında çevresel faktörler etkilidir. Işığın çok olduğu ortam uykuya müsait değildir. Çocuk duygusal bir problemi olduğu zaman da uyku problemi yaşar. Fiziksel rahatsızlıklar ağrı, ateş gibi durumlarda da çocuk uyku haline geçemeyebilir. Aşırı bilgisayar, telefon kullanımı uykuyu olumsuz etkiliyor, yatmadan en az bir saat önce ekran bırakılmalıdır.”
Çocuğun kendi odasında uyumasının uyku düzenine olumlu etkisi olduğunu da dile getiren Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, çocuğun kendi sorumluluğunun bilincine varması ve uyku rutininin oturması açısından kendi odasında uyumasının oldukça etkili olduğunu da söyledi.
Çocukların da kabus gördüğünü ifade eden Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Yaşlarına ve duygusal durumlarına göre kabuslar görürler. Hayal dünyalarının bir sonucu olarak kabus görmeleri doğaldır. Çocuklarla kabusları konuşmak onları rahatlatır, travmatize etkisinin olmaması için anlatmaları, konuşmaları çok önemlidir” dedi. Kabusların uykuya direnç sağlayabileceğini de kaydeden Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “O nedenle çocuklar kabuslarını anlatabilmelidir. İzledikleri, gördükleri içerikler çocukları etkiler bu sebeple ekranda izlediklerine dikkat etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Diş gıcırdatmanın da çocuklarda çok sık görüldüğüne vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Genellikle aile fark ediyor. Çocuk kendini rahatlatmak için bu duruma başvurabiliyor. Bazen de diş gıcırdatma çene yapısının gelişimiyle ilgili olabiliyor. Bu nedenle diş doktorunun muayenesini tavsiye ediyoruz. Fiziksel bir belirtiyi eledikten sonra duygusal tarafa odaklanmak gerekiyor. Çocuğun gece yatmadan duygusunu dinlemek ona alan tanımak çocuğu rahatlatır bu durumun oluşmasına engel olabilir” dedi.