Cildiniz güzel gözüktüğünde hayat sadece daha düzgün bir şekilde ilerlemekle kalmaz, aynı zamanda parlayan cilt, hem vücudumuzun içinde hem de dışında olanların bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Yeterli su içmek, olabildiğince sağlıklı yemek ve yeterince uyku almak dışında, temiz bir güzellik rutini cildin sağlıklı ve parlak kalması için hayati önem taşır. Katkı maddeleri, koruyucular, petrol bazlı yüzey aktif cisimleri, kokular, sentetik boyalar veya parabenler ve ftalatlar gibi toksik kimyasallar 'temiz' bir güzellik rutini konsepti içinde yer almaz. Geleneksel sabun veya deterjan temizleyicileri yerine yağ kullanmak, cildin doğal lipit tabakasını ve orada yaşayan iyi bakterileri korumaya yardımcı oluyor. Vücudumuzdaki ve cildimizdeki mikrobiyom hakkında hala öğrenecek çok şeyimiz olsa da, son araştırmalar cildimiz üzerinde gelişen bakterilerin akne gibi enfeksiyonlara karşı korunmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Temiz içerikli ürünler; zararlı sağlık etkilerine bağlı uzun, sürekli gelişen bir içerik listesi olmadan üretilen toksik olmayan ürünler anlamına geliyor. Temiz içerikli ürünleri kullanmak bizim için oldukça önemlidir. Hormon bozulmasından, kansere ya da cilt tahrişine kadar zararlı sağlık etkileri ile bağlantılı uzun, sürekli gelişen bir içerik listesi olmadan yapılan toksik olmayan ürünler cilt bakım rutinimizde yer almalıdır. Cildimize sürdüğümüz şeyin içeriği kesinlikle önemli olsa da, güzelliğin içeriden başladığını da biliyoruz. Kırmızı ruj son dokunuş olabilir, ancak nasıl göründüğümüz (ve hissettiğimiz) büyük ölçüde diyetimize ve sağlığımıza, uyku düzenimize ve dünyayla nasıl etkileşime girdiğimize bağlıdır. Stres, çevresel faktörler, dinlenme ve onarımda yol alma yöntemlerimiz parıltımızı etkiler. Su içmek, cildi nemli tutmak için oldukça önemlidir. Cildinizdeki kolajen oranını arttıracak besinleri diyetinize eklemek ise yaşlandırma etkilerini geciktirecektir. İyi bir uyku düzeni, hem cildinizin parlamasını sağlayacak hem de yorgun gözaltı morluklarından sizi kurtaracak.