Emine Uluçay, filizlendirmenin faydalarını şu şekilde anlattı: “Filizlendirme, tüketim sonrası oluşabilecek sindirim problemlerini azaltmaya yardımcı olur. Çünkü bu süreç, fitik asit ve lektin gibi sindirimi zorlaştıran anti-besin maddelerini azaltır, böylece besin emilimi artar. Aynı zamanda tohumların vitamin, mineral ve antioksidan içeriği yükselirken, proteinler de vücut tarafından daha kolay kullanılabilir hale gelir.” Uluçay, ‘’Filizlendirilmiş tohumlar, sağlıklı bireyler için faydalı olabilir. Ancak bağışıklık sistemi zayıf kişiler, hamileler, çocuklar ve yaşlılar için önerilmez. Çünkü filizlendirme sırasında oluşan nemli ortam, Salmonella ve E.Coli gibi zararlı bakterilerin üremesi açısından risk oluşturabilir” şeklinde uyarıda bulundu. Ayrıca doğru koşullarda ve dikkatli uygulandığında, bu yöntemle ev ortamında doğal ve zengin içerikli besinler üretmenin mümkün olduğunu belirten Uluçay, “Filizlendirme için mercimek, nohut, maş fasulyesi, alfalfa (yonca), chia ve ay çekirdeği gibi tohumlar tercih edilebilir. Filizlendirme süreci ise, oldukça basittir ve ev ortamında güvenle uygulanabilir” dedi.
Uluçay, evde filizlendirmenin nasıl olduğunu şöyle anlattı: “Öncelikle bir tohum seçilerek işe başlanır. Seçilen tohumlardan yaklaşık üçte bir su bardağı kadar olan miktar, bol suyla birkaç kez güzelce yıkanır. Ardından üzerini geçecek kadar içme suyu eklenerek bir kaba alınır ve oda sıcaklığında 8 ila 12 saat kadar bekletilir. Bu süre sonunda tohumlar süzülür ve tekrar sudan geçirilerek temizlenir. Temizlenen tohumlar, 850 ila 1000 mililitre hacme sahip cam bir kavanoza aktarılır. Kavanozun üzeri, hava alabilecek şekilde süzgeçli bir kapakla ya da tülbentle kapatılır. Sonra kavanoz baş aşağı eğik şekilde, serin ve gölgeli bir köşeye yerleştirilir. Günde iki kez durulanıp süzülerek aynı şekilde bekletilmeye devam edilir. Tohum türüne bağlı olarak filizler 1 ila 6 gün içinde ortaya çıkmaya başlar. Filizler yeterli boya ulaştığında son kez durulanır, iyice kurulanır ve hava geçirmeyen bir kap içerisinde buzdolabında saklanır. Bu şekilde 3–4 gün tazeliğini korur.”
Emine Uluçay, tohumların her gün koku, doku ve renk açısından kontrol edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Tohumda görünen ekşi koku, kaygan doku ya da renk değişikliklerinin bozulmaya işaret ettiğini belirten Uluçay, filizlerin üretildiği ortamın çok sıcak ya da çok nemli olmaması gerektiğini, küf ve istenmeyen bakteri oluşumunu önlemek için serin, gölgeli ve havadar yerler tercih edilmesinin kritik önemine vurgu yaptı.
Filizlendirilmiş tohumların, çiğ ya da hafifçe pişirilerek de tüketilebildiğini belirten Uluçay, “Filizlendirilmiş bakliyatlar, mutfakta pratik, sağlıklı ve yaratıcı tarifler için eşsiz bir malzeme sunar. Çiğ haliyle salatalara eklenerek tazelik kazandırır. Çorbaların içerisine eklenerek hem kıvam hem de besin değeri artırılabilir. Sandviçlerde marul ya da roka gibi yeşilliklerle birlikte kullanıldığında doyurucu ve besleyici bir alternatif haline gelir. Ayrıca tahıllı kaselerde, sebzeli sote tabaklarında veya haşlanmış yumurtayla birlikte kahvaltı öğünlerinde de tercih edilebilir. Lif, vitamin ve protein açısından zengin bu filizler, hem tat hem de sağlık açısından sofralara katkı sağlar” dedi.