Cildin gevşemiş bölümlerini sıkılaştırma özelliği bulunan mezoterapi uygulaması, kolajen miktarını arttırarak uygulanan dokunun yenilenmesini sağlar. Mezoterapi, vücut yağını azaltmak ve etkilenen bölgede kan dolaşımını artırarak selüliti gidermek için kullanılan etkili bir yöntemdir.
Özellikle bacak ve kalçalardaki yağ dokularında “portakal kabuğu görünümünde” düzensizliklerle kendini gösteren selülit, gerçek bir patoloji olmayıp kişinin genetik yapısı, hormon ve dolaşım bozukluğu, derinin doğal yaşlanması, bağ dokusu desteğinin azalması ve hayat tarzındaki değişiklikler (hareketsizlik vb.) sonucu ortaya çıkar. Yalnızca estetik kaygılara sebep olur. Yaygın inanışın aksine obezite ve selülit arasında bir bağlantı yoktur, zayıf kadınlarda da sıkça görülür.
Selülit mezoterapisinde mikrodolaşımı harekete geçirecek, bağ dokuyu düzenleyecek etken maddeler karıştırılarak ince ve kısa iğnelerle uygulanır. Uygulama sırasında ağrı hissi oldukça azdır. Kişi eğer daha konforlu olmak isterse, lokal anestezik kremlerden faydalanabiliyoruz. Selülit mezoterapisinde seans sayısı selülitin evresine ve uygulama yapılacak kişilerin yapısal özelliklerine göre belirleniyor.
Haftada bir 4 ila 10 seans arasında yapılan kür genelde yeterli oluyor. Ancak selülit tedavisi süreğendir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, zararlı alışkanlıkların bırakılmasıyla beraber belli zaman aralıkları ile tekrarlanan selülit mezoterapisi kişinin düzgün deri görünümüne sahip olabilmesini sağlıyor.
Mezoterapinin en büyük avantajlardan birisi bölgede zayıflama sağlarken sarkma problemine neden olmamasıdır. Tam tersine toparlama ve şekillenme sağlamasıdır. Kadınlarda özellikle gebelikten sonraki sarkma problemlerinde ve yaşlanmaya bağlı kol altlarındaki sorunlarda bilinçli bir şekilde uygulandığında başarılı sonuçlar elde edilebilir. Ayrıca işlemin tedavi edilmek istenilen bölgeye direkt olarak uygulanması sayesinde işlem maksimum faydayla etki ediyor.
Uygulanan tedavinin etkisinin uzun süreli ve kalıcı olabilmesi için yaşam standardının değiştirilmesi, örneğin düzenli spor (yürüyüş, yüzme veya bisiklet), bol su tüketimi, karbonhidratlı ya da yağlı gıdaların tüketilmemesi gerekiyor. Egzersiz ve diyetle desteklendiği takdirde etkileri daha uzun ve daha kalıcı olacaktır.
Selülit oluşumunu önlemek için 5 altın tavsiye:
1. En az iki, iki buçuk litre su tüketimine özen gösterin
2. Şekerli ve gazlı içeceklerden, hazır gıdalardan uzak durun
3. Ekstra vitaminlerden ve minerallerden destek alın
4. Selülitli bölgelere parmak ucunuzla masaj yaparak kan dolaşımını hızlandırın
5. Her gün yürüyüş ve egzersiz yaparak hareket etmeyi ihmal etmeyin
