216 ülkede görülen corono virüsün Türkiye’de etkisinin; erken alınan önlemler ve dünyaya örnek olacak sağlık hizmetleri sayesinde minimum bulaş riski ve kayıpla geçirilmesine çalışılıyor.
Öte yandan “Rehavete kapılmayın, sosyal mesafe kurallarına uyun” diye halkı uyaran uzmanlar pandeminin yayılma araçlarından biri olan “öksürüğe” dikkati çekiyor.
Zira kapalı bir alanda corona virüs taşıyan bir hastayla 1.8 metreden yakın bir mesafede 15 dakikadan uzun sohbet etmek, bulaşma riskiyle karşı karşıya olmak anlamına geliyor.
Üstelik bu hasta öksürüyorsa mesafe uzak olsa bile risk yaratıyor! Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu durumun önemini şöyle özetledi:
"Araştırmalar, COVID-19 hastalarının yüzde 75’inde öksürük görüldüğünü gösteriyor. Türkiye’de göz hekimlerinin yürüttüğü bir araştırmada, öksürükle partiküllerin 12 m/sn hızla dağıldığı gösterilmiş. Partiküller ortalama 1.3 metre uzağa gidiyor.
Eğer hasta öksürmüyorsa, siperlikle tam bir korunma mümkün. Ama hasta öksürüyorsa siperlik tam korunma sağlamıyor.”
Peki ne yapmak gerekiyor? Öksürüğün muhakkak tedavi edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, öksürüğü keserek virüsün yayılmasının yavaşlatılabileceğini belirtiyor.
Bazen hekime danışmayıp hastanın kendini tedavi etme yoluna gittiğini belirten uzmanlar, "Öksürüğü bal veya bitki çayları gibi doğal yollarla tedavi etmeye çalışırken geçen 2-3 günde aslında virüs daha çok yayılıyor" uyarısında bulundu.
Akademik Solunum Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu ve Dernek Genel Sekreteri Prof.Dr. Pınar Yıldız’ın açıklamaları da bu konuda şunları söyledi:
“Akut solunum yolu enfeksiyonuna eşlik eden öksürük tedavi edilmeli.
Ancak bu tedavi sırasında gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalı.
Özellikle COVID-19 enfeksiyonu söz konusu olduğunda öksürük tedavi edilmezse bulaşma riski artıyor; bu kapalı ortamlarda daha da büyük bir risk.”