14.04.2025 - 12:38 | Son Güncellenme:
Arılar doğanın minik mühendisleri. Polinasyonu sağlar, ekosistemin dengesini korur ve dünyadaki gıda zincirinin yüzde 70’ine katkı sunarlar. Yani onları öldürmek, aslında doğaya zarar vermek demek. Ancak kabul edelim, balkonda veya bahçede tatlı tatlı çay içerken ya da piknikte huzur ararken bir arının kafamızın etrafında vızıldaması, pek de hoş bir deneyim değil.
İşte tam da bu noktada, arıları incitmeden kaçıracak bir yöntem devreye giriyor: Kahve yakmak. Hem doğal, hem etkili, hem de evde zaten olan bir malzeme ile uygulanabiliyor. Arıların koku alma duyusu o kadar gelişmiş ki, bir çiçeği kilometrelerce öteden bile kokusundan tanıyabiliyorlar. Ama bu hassasiyet, onların güçlü kokulara da aşırı tepki vermesine yol açıyor.
Özellikle yanık ve yoğun kokular, arılar tarafından 'tehlike var' olarak algılanıyor. Bu nedenle kahve telvesinin ya da kuru kahvenin yanarken çıkardığı duman, onlar için bir tehdit sinyali gibi çalışıyor.
Aynı teknik, arıcılıkta da kullanılıyor. Arıcılar, kovanlara müdahale etmeden önce arıları sakinleştirmek ve uzaklaştırmak için duman püskürtücü adı verilen aletlerle benzer bir etki yaratıyor.
Peki bu yöntem nasıl uygulanır? Basit ama dikkat gerektiriyor. Kullanılmış kahve telvesi ya da öğütülmüş kahve alın. Bir tabağa, kül tablasına ya da alüminyum folyoya serin. Güvenli bir ortamda, dış mekanda hafifçe yakın. Duman yayılmaya başladığında, arılar kademeli olarak ortamı terk edecektir.
Bu işlemi açık havada, çocukların ve yanıcı maddelerin olmadığı bir yerde uygulamanız önemlidir. Alev değil, sadece tütsü gibi bir duman çıkması yeterlidir.
Bu yöntem sadece arıları uzak tutmakla kalmıyor, aynı zamanda çevre dostu bir alışkanlık da yaratıyor. Kimyasal içerikli spreyler sadece arılara değil, diğer canlılara ve hatta bize de zarar verebiliyor. Kahve ise hem atık azaltıcı bir çözüm, hem de sürdürülebilir yaşam için harika bir alternatif.