Osteoporoz tedavisi; ilaç kullanımı, düzenli egzersiz ve kalsiyum ile D vitamini takviyesi olmak üzere üç ana başlık altında toplanıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Çetik, osteoporozun uzun soluklu bir tedavi olduğuna işaret ederek, “Tedavinin başarısı ancak bir yıl sonunda ortaya çıkabileceği için uzun takip ve tedavi gerektirmektedir. Yılda bir yapılacak olan kemik yoğunluğu ölçümleriyle tedavinin etkinliği değerlendirilmektedir” dedi. Prof. Dr. Özgür Çetik, osteoporozda oluşabilen el, omurga ve kalça kırıklarının tedavisinin ise hastanın genel sağlık durumuna, kırığın yerine ve şiddetine göre belirlendiğine işaret ederek, “Osteoporoza bağlı kalça kırıklarının neredeyse tamamı cerrahi tedavi gerektirmektedir ve iyileşme süreleri uzundur. El bileği kırıkları kısmen alçılı yöntemle tedavi edilebilse de çoğunlukla parçalı kırık oldukları için ameliyat gerekebilmektedir. Sadece osteoporoza bağlı omurga kırıkları çoğunlukla korseyle tedavi edilmektedir ve cerrahi yönteme daha az ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüzde bu yöntemlerden oldukça başarılı sonuçlar alınmakta ve hastalar genellikle eski yaşamlarına geri dönebilmektedirler” diye konuştu.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Çetik, kemik kırılmalarına karşı almanız gereken önlemleri şöyle özetledi:
1- Düzenli spor yapın: Kemik kaybını önlemenin en etkili yollarından biri düzenli egzersiz yapmak. Her gün en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapmayı alışkanlık edinin. Zamanınız yoksa, haftanın 3 günü tenis, dans ve ip atlama gibi vücuda ağırlık bindiren egzersizler de fayda sağlayacaktır.
2- Kalsiyumdan zengin beslenin: Kemik sağlığı için hayati önem taşıyan kalsiyumdan zengin besinleri sofranızdan eksik etmeyin. Süt ve süt ürünlerinin yanı sıra yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, fındık, badem ile kuru incir, kalsiyumdan zengin besinler arasında yer alıyor.
3- Sigarayı hemen bırakın: Sigarada bulunan nikotin hücrelerin kemik üretimini yavaşlatırken, kalsiyumun da vücutta emilimini azaltarak osteoporozu tetikleyebiliyor.
4- Tuzu kısıtlayın: Fazla tuz tüketimi kalsiyum kaybına ve bunun sonucunda kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabiliyor. Günde 6 gramdan fazla tuz tüketmeyin.
5- Çay ve kahveyi sınırlandırın: Kafein kalsiyumun vücutta emilimini azaltarak kemik yoğunluğunda kayba yol açabiliyor. Dolayısıyla kahve ve çay tüketiminizi günde 2-3 fincanla sınırlandırın. Aynı nedenle alkollü ve gazlı içeceklerin tüketiminden kaçının.
6- İdeal kilonuzda kalın: Aşırı zayıf olmak östrojen seviyesinde azalmaya, bunun sonucunda kemiklerin daha kırılgan hale gelmesine neden olabiliyor.
7- Proteinde aşırıya kaçmayın: Kemik yapısının temel bir bileşeni olan proteini yeterli miktarda almanız çok önemli. Ancak protein tüketimini abartmaktan da kaçının. Zira fazla proteinden zengin beslenmek de osteoporozu artırıyor.
8- D vitaminini unutmayın: D vitamini vücutta kalsiyumun bağırsaklardan emilerek kemiklere gitmesini sağlayan bir vitamin. Yaklaşık yüzde 90 gibi önemli bir kısmı ciltte UVB ışınlarının etkisiyle sentezlendiği için her gün, güneş ışınlarının dik geldiği Mayıs ayından Kasım ayına kadar 11.00-15.00 saatleri arasında el, kol ve yüzünüzü 15 dakika güneşe tutmayı ihmal etmeyin.