Çilek, ahududu, kiraz, nar, kırmızı üzüm ve kızılcık gibi meyveler, içerdikleri zengin besinlerle cilt sağlığımız üzerinde mucizevi etkiler yaratabilir. Böylece kırmızı besinleri tüketerek vücuttaki kolajen miktarını koruyabilirsiniz.
Özellikle çilek, yüksek C vitamini içeriğiyle kolajen üretimini fazlasıyla artırabilir. Kolajen üretiminde destekleyici vitaminlerden en belirgini elbette ki C vitaminidir. Özellikle yaz aylarında taze taze kırmızı meyveler tüketerek hem cildinize hem de sağlığınıza fayda sağlayabilirsiniz.
Kırmızı meyvelerin içerisinde kolajen deposu bulunsa da tek verimli besin kaynağı bu değildir. Özellikle rosto ve biftek gibi bağ dokusu fazla olan sert et parçaları kolajen açısından çok zengindir.
Genellikle çok sık konuşulan başka bir kolajen deposu besin ise kemik suyudur. En fazla destekleyenlerden bir tanesi olan kemik suyu, üretime fayda sağlayan aminoasitleri içerir.
Özellikle balık derisinin harika bir kolajen kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. İstiridye gibi kabuklu deniz ürünleri de kolajen üretimi sağlayabilir. Bu besinleri aralıklı olarak tükettiğinizde vücudunuz belirgin bir kolajen eksikliği yaşamaz.
Kolajen içeren besinleri vücuda aldığınızda bazı vitaminler ile desteklemek daha iyi bir emilim sağlar. Evde doğal reçetenizi bu şekilde hazırlayabilirsiniz. Kolajen üretiminin daha kolay olması için C vitamini içeriği yüksek olan besinleri tüketin.
Özellikle nohut, mercimek, fasulye, bakla ve bezelye gibi besinler protein açısından zengindir. Kolajen üretilmesi için gerekli olan içeriklere uygun gıdalardır. C vitamini kaynağı ve proteini vücuda geçirebilir.
Bunun yanı sıra tavuk, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta akı, avokado, süt ve süt ürünleri, sarımsak gibi yiyecekleri sofranızdan eksik etmeyin. Bu yiyecekler hem kolajen deposu yaratmanızı sağlar, hem de C vitamini açısından vücudu sağlıklı hale ulaştırır.