Mevcut klimaların kas tutulması ve ağrılarına sebebiyet vermeyecek şekilde konumlandırılması ve kullanılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, “Klima ayarının 22 – 23 derece olması yeterlidir. Daha soğuk derecede kullanmak kas tutulması ve ağrısı riskini arttıracaktır.Aşırı sıcak ortam nedeniyle terlemek ve bu şekilde soğuk bir ortama geçmek ya da klimayı açmak yine riski arttırır. Klimanın konumlandırılması direk olarak kişiye gelecek şekilde değil, mümkünse tavana bakacak şekilde ayarlanmalıdır.Bu sayede ani soğuk hava gelişi engellenebilir. Klimalı bir ortamda oturarak çalışanlar boyun ve omuzlarını şal ve ya ince bir havlu ile koruyabilir. Her saat başında mutlaka ara vermek ve basit ofis egzersizlerini gün içinde uygulamak faydalı olacaktır.
Yaz aylarında araç sürücüleri tarafından zorunlu olarak tercih edilen klima kullanımlarının yüz felcine neden olabileceğini belirten Kınalı, “Bireysel amaçlı araç kullanan sürücüler ve özellikle uzun yol şoförleri aşırı soğuk klimalar nedeni ile boyun, sırt ve bel tutulmaları ile karşı karşıyadır. Bununla birlikte, özellikle yüz bölgesinde kulağa yakın olacak şekilde soğuk havaya uzun süre maruz kalmak tedavisi çok uzun süren, kozmetik ve fonksiyonel kayıplar ile sonuçlanan yüz felcine neden olmaktadır. Yüz felci halk arasında şoför hastalığı olarak bilinmekledir” dedi.
Ofis çalışanları için sıralanan temel önlemlerin sürücüler için de geçerli olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, konuşmasını şöyle noktaladı:“Yüz felci belirtileri arasında yüzde ağrı, baş ağrısı ve baş dönmesi, kulak ağrısı, kulak çınlaması ve konuşma zorluğu yer almaktadır. Bu belirtiler hissedildiğinde hafife alınmamalı ve bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. İlk müdahalenin ardından uygulanacak fizyoterapi ve rehabilitasyon programı ile hasar en aza indirilebilir. Ciddi durumlar veya iyileşmeyen yüz felçleri ise cerrahi müdahale gerektirebilir.”