03.11.2020 - 11:33 | Son Güncellenme:
Kalp ve damar hastalıkları, beslenme ve yaşam kalitesindeki bozulmaya paralel olarak büyük bir hayati risk olarak her geçen gün yaygınlaşmaya devam ediyor.
Kalp hastalıklarının önlenmesinde kan basıncı, açlık kan şekeri ve kan kolesterol seviyelerini uygun düzeyde tutmak ve sigaradan uzak durmak oldukça büyük önem taşıyor.
Kalp damar sağlığını korumada temel teşkil eden unsurlardan birinin kan basıncının hedefte tutulmasıdır. Evde ya da rahat bir ortamda istirahat halindeyken veya dinlenmişken usulüne uygun olarak ölçülmüş tansiyonun 13,5/8,5 seviyesinden yüksek olmaması gerekiyor.
Kan basıncının hedef düzeyde tutulmasında, düzenli ilaç kullanımı, günlük tuz tüketiminin bir silme çay kaşığını aşmayacak şekilde minimum düzeyde olması ve düzenli egzersizin önemi büyük.
Diyabeti, kalp damar hastalıklarında belirleyicidir. Bunun anlamı şudur; kalp krizi geçirmiş bir kişinin yeniden kalp krizi geçirme riski, diyabeti olan bir hastanın kalp krizi geçirme riski ile benzerdir.
Bu sebeple diyabet kontrolleri düzenli olarak en az 6 ayda bir yapılmalı, hiçbir bulgu vermeden sinsice ilerleyebilen bu hastalığın farkında olmalı ve uzun vadede göz, böbrek, sinir sistemi ve kalp damar sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine kesinlikle izin verilmemelidir.
Kalp damar hastalığında kolesterol düzeylerinin de kontrol altında tutulması gerekmektedir. İyi huylu kolesterol HDL, kötü huylu kolesterol ise LDL kolesterol olarak tanımlanıyor.
Kötü huylu kolesterolün kalp damar hastalığı olmayan kişilerde 115 mg/dl, kalp damar hastalığı olanlarda 70mg/dl ve şeker hastalığı olanlarda ise 100mg/dl'nin altında tutulması gerekiyor.
Kalp ve damar hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biri olan sigaranın sadece içilmesi değil, dumanının solunması da kalp ve damarlara zarar veriyor. Sağlıklı yaşam için düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, düzenli doktor kontrolü ile stresten uzak kalabilme ya da stresle mücadele edebilme önemli.
Sağlıklı yaşam için haftada en az beş gün, günde en az otuz dakika tempolu yürüyüş, koşu, yüzme ve bisiklet sürme gibi fiziksel aktivitelerde bulunulmalı.