10.09.2019 - 15:14 | Son Güncellenme:
'Ankilozan spondilit', kadınlara oranla erkeklerde yaklaşık 3 kat daha fazla görülür ve genellikle 20'li yaşlardan sonra ortaya çıkar. Hastalara doğru ve yeterli tedavi uygulanmadığı takdirde sorun ilerlemeye devam eder ve ağrı giderek artış gösterir. Bu durum hastaları psikolojik ve sosyal yönden olumsuz etkileyip yaşam kalitesini düşürür.
Bel kısmında belirgin bir ağrı olmaksızın kalçanın bazen tek bazen de iki tarafında ortaya çıkan ‘Ankilozan Spondilit’, bel fıtığındaki ağrıdan farklı olarak dinlenme ile azalma göstermez aksine daha da artar. Özellikle 40 yaş öncesi hastalarda, sabahları uyandıktan ya da uzun istirahatten sonra belde 1 saatten fazla süren tutulma varsa ve bu tutulma egzersizle azalıyorsa hastanın bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanına başvurması gerekir.
Tedavide temel amaç ağrının azaltılması, vücut pozisyonunun ve eklem hareketliliğinin korunmasıdır. Başarı şansının artması için de egzersizlerin, fizik tedavinin ve ilaç tedavisinin birlikte uygulanması gerekir. Sürekli ve düzenli yapılan egzersizlerle omurga hareketlerinin korunması amaçlanır. İlaç tedavisinde klasik ilaçlar ve yeni geliştirilen biyolojik ilaçlar kullanılır. Klasik ilaçların başında iltihap mekanizmasını baskılayan ağrı kesiciler ön plandadır. Bu ilaçlar ağrı gidermeye ve hastaların sabah rahat bir şekilde uyanmalarına katkı sunar.
Ankilozan spondilit hastalığının tanısının gecikmesi ya da doğru tedavi seçeneklerinin uygulanmaması durumunda hastanın omurgasında kamburlaşma oluşabilir. Bu durum estetik olmayan bir görünümün yanı sıra hastanın günlük yaşam aktivitelerini yerine getirirken zorlanmasına ve yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesine yol açar. Bu nedenle doktor önerisi ile ilaçların düzenli olarak kullanılması ve egzersizlere re rutin düzende devam edilmesi ile birçok sorunun önüne geçilmiş olur.
Akciğer kapasitesinin artırılması için tüm hareketler solunum egzersizleriyle birlikte yapılmalı.
Yatak rahatsız etmeyecek kadar sert, gömülmeyecek kadar yumuşak ve yastık kalınlığı boyun boşluğunu dolduracak şekilde olmalı.
Farklı ısı uygulamaları, ağrı ve sertliğin azaltılmasında etkilidir.
Hareket yeteneklerinin daha da azalmasına neden olacağından korse kullanılmaması önerilir.
Düzenli beslenilmeli ve her hastalığın tetikleyicisi olan sigaradan uzak durulmalı.
Uzun süre aynı pozisyonda kalmamaya ve vücudun sürekli dik pozisyonda tutmaya özen gösterilmeli.
Hasta, günde 20 dakika sırt üstü ya da yüzükoyun düz bir şekilde yatmalı. Bacaklar karna çekili şekilde yatmaktan kaçınılmalı.