Baş edemediğiniz sorunlarınızdan uzaklaşmak ya da kaçmak gibi sağlıksız gerekçelerle sigara, alkol vb. zehirlere tutsak olmayın. Gerek hücrelerinizin ve organlarınızın, gerek bilişsel ve zihinsel sağlığınızın gerekse cildinizin genç kalabilmesi için, zararları sayısız araştırmalarla kanıtlanmış olan sigara ve alkolden uzak durun.
4-Stresi yönetmeyi öğrenin
Çevremizde şüphesiz strese yol açan pek çok etken var. Ancak unutmayın ki; stresin azı karar, çoğu zarar! Yapılan araştırmalar, dozunda stresin kişiyi çeşitli tehlikelerden ve risklerden koruduğunu gösterirken, aşırı stresin ise pek çok hastalığa zemin hazırlayabildiğini, vücuda hem fiziksel hem de ruhsal açıdan zarar vererek hastalık sürecine de çok büyük etkileri olduğunu gösteriyor. Bu nedenle stresi yönetmeyi öğrenmek, gerekirse uzman desteği almak son derece önemli.
Çağımızın yoğun koşuşturmacasında fast-food türü besinlere yönelim hızla artıyor ancak aşırı yağlı, defalarca aynı yağda kızartılmış, katkı maddeli ve lezzet verici tatlandırıcıların katıldığı hazır besinlerden mutlaka uzak durmak gerekiyor. Basit karbonhidratlar olarak adlandırılan beyaz ekmek, unlu ve nişastalı yiyecekler, şekerli besinler ve içecekler ile aşırı tuzdan kaçınmak şart. Abur-cubur tüketmeyi sevenlerin mutlaka sağlıklı atıştırmalıklara yönelmesi, zengin lif içeriğine sahip kurubaklagiller ile vitamin ve mineral değerleri yüksek olan mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi gerekiyor.
6-Her gün mutlaka yeterli su tüketin
Hücrelerimizin ve organlarımızın sağlıklı çalışması, cildimizin erken kırışmasını önlemesi için, beslenmemizin vazgeçilmez bir unsuru olan su, insan yaşamında oksijenden sonra gelen en önemli öğeyi oluşturuyor. Her gün yeterince su içilmediğinde toksinler kanda birikirken, böbreklerimiz zamanla işlevlerini yerine getirememeye başlıyor ve böbrek yetmezliği gibi hayati riske yol açabiliyor. Bu nedenle her gün mutlaka yeterli su tüketmeye çok özen gösterin. Prof. Dr. Karadağ “Böbrekler birer duş başlığı gibi çalışır. Eğer az su alırsak böbrekler tıkanır, ama yeterli su alırsak böbreği tıkayacak maddeler uzaklaştırılır. O nedenle günde 2 litre su içmek gerekir” diyor.
Yapılan bilimsel çalışmalar; yeterli ve kaliteli uykunun hayatın her döneminde sağlık açısından kritik rol oynadığını gösteriyor. Uyku esnasında hücreler yenilenirken, bağışıklık sistemi güçleniyor ve vücut kendini tamir ediyor. Bu nedenle geceleri uykusuz kalmamaya, kaliteli uyku için yatağınızın rahat, odanızın karanlık, serin ve sessiz olmasına özen gösterin.
8-Teknolojiden uzak kalmayın
Prof. Dr. Berrin Karadağ, genç yaşamanın altın kurallarından birinin, teknolojiye ayak uydurmak olduğunu belirterek, dijital teknolojinin yaşlıların sosyalleşmesinde önemli bir rolü olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Karadağ sözlerine şöyle devam ediyor: “Yaşlı bireyler her ne kadar teknoloji kullanımı konusunda endişe duysalar da, dijital teknoloji iletişimden sağlık sorunlarına kadar her alanda onların günlük yaşam kalitelerinin artmasına, bağımsız bir yaşam sürmelerine ve aktif bir yaşlanma dönemi geçirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle dijital teknolojiyi öğrenmekten çekinmeyip, onu hayatlarına katmaları, önlerinde yepyeni ve kolaylaştırıcı bir yol açacaktır. Bu sayede kendine güvenli, hayattan keyif almaya devam eden ve toplumdaki yerini kaybetmekten korkmayan sağlıklı ve güçlü yaş almaya devam eden mutlu bir yaşlılık hedeflenmelidir.”
Vitamin ve mineral değerlerini ölçtürerek özellikle D vitamini başta olmak üzere, eksiklikleri gidermek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karadağ, “Ancak gençlik sağlayacağı, sağlıklı yaşam vaadettiği gibi söylemlerle sosyal medyada ve internette çok sık karşımıza çıkan birtakım besinlere, reklam amaçlı ilanlara, vitamin ve mineral takviyelerine, hatta ‘gençlik iksiri’ adı altında karışımlara rastlıyoruz. Oysa bu tür ürünlerin doktora danışılmadan ve gerekli vitamin/mineral değerleriniz ölçülmeden kullanılması sağlık açısından son derece yüksek riskleri ve tehlikeleri beraberinde getirebiliyor” diyor.
10-Güneşin zararlı ışınlarından korunun!
Yapılan sayısız araştırma; güneşin zararlı ışınlarının cilt kanserine yol açabildiğini, erken kırışıklıklar, cilt lekeleri ve cilt kuruluğuna neden olarak cildi erken yaşlandırdığını ortaya koyuyor. Bu nedenle özellikle yaz mevsiminde güneşin zararlı ışınlarından çok iyi korunmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Berrin Karadağ, güneş ışınlarının dik gelmediği saatlerde ise her gün 15 dakika kolların iç kısımlarının ve bacakların güneşlendirilmesi gerektiğini söylüyor.