İyilik toplumsal olarak da faydalar sağlıyor
İyiliğin bireysel olduğu kadar toplumsal anlamda da faydalar sağladığına vurgu yapan Prof. Dr. Tayfun Doğan, şöyle devam etti: “İyiliğin ve nezaketin yaygın olduğu toplumlarda genel yaşam kalitesi ve mutluluk düzeyi de yüksek olmaktadır. Böylesi toplumlarda, insanlar kendilerini güvende hissetmekte, içinde yaşadıkları topluma ait hissetmekte ve onun gelişmesi için mücadele etmektedirler. İyiliğin hâkim olduğu toplumlarda bireyler sosyal ve duygusal desteği yoğun bir şekilde hissetmektedirler. Bu durum da yalnızlık ve izole olmuşluk duyguları yaşamalarının önüne geçebilmektedir. Toplum olarak tek bir organizma gibi bütün olarak hareket etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu da ancak iyiliği artırmakla mümkün olabilir.”
İyiliği artırmak adına neler yapılabilir?
Toplum olarak iyilik ve merhameti artırmaya ihtiyacımız olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Kötülüğü, nobranlığı, nezaketsizliği ve şiddete eğilimli olmayı havalı olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Çocuklarımıza gerek aile içerisinde gerekse okullarda iyilik yapmayı öğretmemiz gerekiyor. Bunun da en iyi yolu örnek olmaktır. Çünkü çocuklar her şeyden çok model alma yoluyla öğrenmektedirler. Bu tür bir öğrenme de hayatın içinden, yaparak yaşayarak bir öğrenme olduğu için kalıcılığı daha yüksektir. Çocuklar iyilik davranışlarına şahit olmalı ve iyilik yaptıklarında takdir edilmelidirler. Tüm mesele iyiliği bir karakter ve alışkanlık haline getirmektir. Sosyal medya günümüzde hepimizin duygu ve davranışlarını etkilemede belki de en büyük paya sahiptir. Sosyal medyanın bu gücünden faydalanmalı ve iyilik hareketleri başlatmalıyız. Gördüğümüz nezaket ve iyilik olaylarının yaygınlaşması ve başkaları tarafından da görülmesi için bir şeyler yapmalıyız. Bunun iyiliğin gizli yapılması ilkesine zarar vereceğini düşünmüyorum. Tam tersine insanların umudunu artıracağına ve iyiliğin yaygınlaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum” şeklinde sözlerine son verdi.