Çocuğun yetişmesinde ailenin etkisinin yanı sıra birçok etkileyici faktör bulunduğunu da kaydeden Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Bunların başında da çevre ve okuldan bahsedebiliriz. Çocuğun ilk sosyalliği ailede başlar, bu sebeple ilk ve en temel katkı ailede oluşur. Çocuğun gelişimi sırasında toplumsal, kültürel ve ekonomik faktörler de etkili olmaktadır yani çevresel faktörler de çocuğun değerlerini, tutumlarını ve davranışlarını etkiler. Okul ise çocuğun akademik gelişimi, sosyal becerileri ve öğrenme alışkanlıkları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu üç alan birbirleriyle etkileşim halindedir; bu sebeple birlikte çalışarak çocuğun bütünsel gelişimine katkıda bulunurlar” diye konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, çocuğun aile içinde kimliğini ve sahipleneceği değerlerini edindiğini dile getirerek, “Aile, çocuğun genellikle temel yaşam becerilerinin, değerlerinin, sosyal normlarının, baş etme becerilerinin ve sosyal iletişim becerilerinin geliştiği ortamdır. Çevre, çocuğa toplumun normlarını, değerlerini ve sosyal becerilerini öğretir. Okulda ise, çocuk akademik bilgi ve becerileri öğrenirken aynı zamanda sosyal beceri, problem çözme yeteneği ve öğrenme alışkanlıkları gibi becerilerini de geliştirir. Özetle; aile, duygusal ve sosyal gelişimi, çevre toplumsal ve kültürel gelişimi, okul ise akademik ve bilişsel gelişimi destekler” dedi.
Aile, çevre ve okulun her birinin çocuğun gelişimine önemli katkıları olduğunu, bu katkılar arasındaki dengeyi sağlamak önemini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Bu dengeyi sağlamak, çocuğun bütünsel ve sağlıklı bir şekilde gelişmesini destekler; böylece çocuk toplumsal uyum kazanır, sağlıklı ve özgüvenli bir yetişkin olarak gelişim sergiler. Dengeli bir gelişim süreci, çocuğun kendi yeteneklerini tanımasını ve hedeflerine ulaşmasını destekler. Aile, çevre ve okuldaki denge, çocuğun özgüvenini artırır ve başarıya giden yolda motive olmasını sağlar” açıklamalarını yaptı.