TELAFFUZ BOZUKLUKLARINA YOL AÇABİLİR
Dil bağının, çocukların günlük yaşantısında ve dil gelişiminde yarattığı etkiler konusunda bilinçlenmenin, sağlıklı bir konuşma gelişimi için kritik bir adım olduğunu söyleyen Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir, “Dil bağının ideal boyutlara göre daha kısa olması veya dilin ön bölgesine kadar uzanarak hareketini kısıtlaması; bebeklik döneminde emme fonksiyonunda yetersizliklere, yutkunma fonksiyonunda farklılıklara neden olabilirken, çocukluk döneminde telaffuz bozukluklarına yol açabilir. Çocuklar, özellikle dil ucunun doğru hareketi ile çıkarılabilen ‘l, r, t, d, n, s, ş, z, j’ gibi sesleri çıkartmakta zorlanırlar veya bu sesleri farklı şekilde çıkarabilirler. Kısa dil bağı ve dil hareketlerini kısıtlayan yapısı, aynı zamanda çocuğun yutkunması sırasında dilin üst damağı desteklemesini engelleyerek, dişlerde dizilim ve çenelerde gelişim bozukluklarına, hatta çiğneme fonksiyonlarını etkileyebilecek kapanış bozukluklarına sebep olabilir” dedi. Demir, özellikle, konuşmaya henüz başlamamış çocuklarda ebeveynler tarafından fark edilmesi zor olabilecek dil bağı patolojilerinin, rutin çocuk diş hekimi muayenesi sırasında kolaylıkla tespit edilebileceğini söyledi.