Gripten korunmada en etkili yollardan bir tanesi de aşıdır. Grip aşısının içeriği her yıl yenilenmektedir. Aşı ile vücuda verilen cansız influenza virüs antijenleri, savunma hücrelerini harekete geçirir ve vücutta virüse karşı savunma oluşturur. Savunma hücrelerinin oluşması için 2-3 haftalık bir süre geçmesi gerekir. Bu süreden sonra vücut influenza virüsü ile karşılaştığında, daha önceden aşı ile vücut virüsü tanımış olduğu için hemen müdahale etmekte ve hastalık oluşmasını önlemektedir. Koruyuculuğu % 80 civarındadır. Grip aşısı canlı virüs içermediği için gribe sebep olmaz. Grip aşısı diğer üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüslere karşı koruyuculuk sağlamaz.
Gribin tedavisinde istirahat çok önemlidir ve bulaştırıcılığı önlemek için hastalık belirtilerinin geçmesinden bir gün sonrasına kadar sürmelidir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir fakat çocuklarda bu amaçla aspirin kullanılmamalıdır. Bol sıvı alınmalı, beslenmeye dikkat edilmeli ve sigara içmemeli. Hastalık bir virüs tarafından oluşturulduğu için antibiyotik kullanımı gereksiz ve faydasızdır. Grip çoğunlukla hastaneye gitmeyi gerektirecek bir hastalık olmamasına rağmen beş günden fazla süren 38°C ve üstü ateş, koyu iltihaplı balgam, zor nefes alma veya nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, ishal ve kusma gibi şikayetler oluştuğunda ise mutlaka bir hastaneye başvurmak gerekir. Risk altındaki kişilerin ve gribe yakalanmak istemeyen herkesin grip aşısı olması gerekir. 60 yaş üstü olanlar, huzur evlerinde yaşayanlar, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalığı olanlarda, sağlık çalışanlarında gribin riski daha yüksektir.