05.06.2020 - 12:33 | Son Güncellenme:
2-3 haftalık yatak istirahati, basit fıtıklaşmalarda gelişen şikâyetleri gideriyor. Ancak tahta veya sert zeminde yatmak sırt ile bel bölgesinde ezilmelere ve ağrının artmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla bel bölgesini vücut ağırlığının baskısından kurtarmak için tercihen yarı ortopedik yatakta istirahat edilmeli.
Sanılanın aksine hareket etmek değil, uzun süre oturmak hastanın şikayetlerini arttırır. Çünkü oturduğumuz zaman disk içi basınç en yüksek seviyesine ulaşıyor ve fıtıklaşmış disk sinir köklerine basıyı arttırdığı için hastanın şikayeti artıyor.
Bu nedenle her seferinde 20-25 dakikadan fazla oturulmamalı ve sık sık pozisyon değiştirilmeli.
Bilimsellik dışı uygulamaların en tehlikelisi olan bel çektirme, bel fıtığı olan kişilere yapıldığında fıtığın kopmasına ve bunun sonucunda da bacaklarda felç oluşumu, idrar ve dışkıyı tutamama ile cinsel fonksiyonların sona ermesi gibi son derece ciddi problemlerin gelişmesine sebep olabiliyor.
Omurganın desteğini artırmak bele binen yükü azaltıyor. Bu destek yapılacak olan basit egzersizler yardımıyla bel ve sırt kaslarını güçlendirerek mümkün oluyor. Korse kullanmak ise kaslarımızı zayıflatarak istenmeyen duruma yol açabiliyor.
Bu nedenle bel fıtığı hastalarına korse takmaları kesinlikle önerilmiyor” diyerek hastaların ancak omurga kırıklarında ve gerektiği süre kadar korse kullanmaları gerektiğini belirtiyor.
Modern tedavi yöntemlerini uygulamak, kurallara uygun yaşam tarzı oluşturmak ve günde 15-20 dakikalık basit egzersizler bel fıtığında kesin çözüm sağlayabiliyor.
Her bel ağrısı bel fıtığı anlamına gelmediği gibi, her bel fıtığı da ameliyat gerektirmiyor. Bel ve bacak ağrılarının ancak yüzde 1-3’ü ameliyat edilmesi gereken bel fıtıklarından kaynaklanıyor. Bel fıtıklarının yüzde 97-99’u ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebiliyor.
Bel fıtığı tedavisinde ‘mikrocerrahi tekniği’ uygulanıyor. Bu teknik doğru yapıldığı takdirde felç riski olmuyor. Mikrocerrahi yönteminde disk aralığına girilerek omurilik ve sinir dokuları rahatlatılıyor.
Omurganın yük taşıyabilme ve hareket edebilme gücü bozulmadığı için hastalar ameliyattan 3 saat sonra yürüyebiliyor ve yine ameliyattan 4 saat sonra taburcu olabiliyor.
Bel fıtığında cerrahi tedavinin amacı; omurilik ve buradan çıkan sinirlerin sıkışıklığını giderirken birçok anatomik yapıyı ve bel omurgasının hem yük taşıyabilme hem de hareket edebilme fonksiyonunu korumak.
Bel fıtığı ameliyatından sonra hastalar spor yaşantılarına kaldıkları yerden devam edebilirler.
Toplumda bel fıtığı ameliyatının cinsel hayatı olumsuz etkilediğine dair bir kanı var. Tam aksinebel fıtığı ameliyatında yaşanan gecikme cinsel problemlere neden olabiliyor, hatta bu tablo idrar ve dışkı tutamamaya kadar ilerleyebiliyor.
Ayrıca sanılanın aksine ameliyattan sonra en az 3 ay cinsel ilişki kısıtlaması da söz konusu değil.
Ameliyat bölgesinin iyileşmenin ardından yani 2 hafta sonra, hasta eski hayatına dönebiliyor.
Bel bölgesine; balık, bal ve yumurta gibi besinlerin bağlanmaları veya sürülerek masaj yapılması, sülük yapıştırılması, bardak çekilmesi, hacamat denilen yöntemle cildin kesilerek kan akıtılması, ciltten iğneyle dikiş ipliği geçirilmesi gibi bilimsellik dışı uygulamaların tedavide yeri yok.
Bu uygulamaların bir kısmı, bel kaslarındaki kan dolaşımını artırdığı için kas spazmında geçici çözülme ve rahatlama sağlasa da, fıtık üzerinde hiçbir etkisi olmuyor. Üstelik yüzeysel cilt enfeksiyonundan derin apse oluşumuna varabilen ciddi sorunlara neden olabiliyor.