14.11.2024 - 14:16 | Son Güncellenme:
Balık mevsimi kışa girerken en yağlı dönemine ulaşır. Bu dönemde özellikle lüfer, levrek gibi yağlı balıklar, ızgarada çok lezzetli olur. Izgara, balığın doğal yağını korurken fazla yağ eklemeden lezzetli bir pişirme sağlar.
Ancak her balık ızgaraya uygun değildir. Palamut ise hem tava hem de ızgarada pişirilebilir. Daha küçük ve daha az yağlı balıklar, örneğin hamsi ve istavrit, tavada kızartmaya daha uygun seçeneklerdir.
İyi bir balık seçmek, balığın tazeliğini anlamakla başlar. Balığın derisinin gergin olması, gözlerinin parlaklığı ve solungaçlarının kırmızı olması taze bir balığın işaretlerindendir.
Ayrıca balığın eti kendini bırakmamalı, sert ve gergin bir yapıda olmalıdır. Taze bir balık kafasından tutulduğunda dik bir şekilde durur, yumuşamamış olur. Ancak tutulduğu gün yerine bir gün dinlenmiş balık lezzet olarak daha iyidir.
Izgarada balık pişirmek için ilk adım, ızgara telinin ve ateşin doğru ayarlanmasıdır. Balığı koymadan önce ızgara teli iyice ısıtılmalı, ateş ise hafif külle örtülerek yumuşatılmalıdır.
Bu, balığın yanmadan, içinin tam kıvamında pişmesini sağlar. Ateşi fazla açmak balığın dışının yanıp içinin çiğ kalmasına neden olabilir, bu nedenle hafif ateşte pişirme önemlidir. Evde ise fırın ızgarasında balığı 180-200 derecede pişirmek, balığın sulu kalmasını sağlar.
Balığa limon sıkmak, her ne kadar yaygın bir alışkanlık olsa da balığın kendine özgü lezzetini örtme riski taşır. Limonun asidi, balığın doğal aromasını gizleyerek tüm balıkların tadının benzer hale gelmesine neden olabilir. Eğer kaliteli bir balık tercih ediyorsanız, limon sıkmadan kendi aromasıyla tadını çıkarabilirsiniz.