Her yemekte kullanacağımız biber, tere, maydanoz, havuç, güneşten yeterince nasibini almış domates, roka da sofralardan eksik kalmamalıdır.
Çok kısa süren mevsimi nedeniyle karaciğer dostu enginarın hemen her zerresinden yararlanmak için enginarı pişirirken Ege usulü yaprakları ile birlikte pişirmenizi öneririm. Dip kısmı besleyici olabilir fakat çocuklarınıza yapraklarının dip kısımlarını sıyırmayı öğretirseniz burada hapsolan değerli bölümleri midelerine indirerek bağışıklık sistemlerine ve karaciğerlerine ekstra destek olurlar. Üstelik küçük yaşta tutumlu olmayı ve yedikleri yiyeceğin her tarafından yararlanmayı da öğrenirler.
Etli, tavuklu veya kıymalı bezelye de çok güzel bir öğündür. Yanında güzel bir pilavla hem yüksek enerji veren hem de besleyici bir yiyeceğe kavuşmuş olursunuz.
Bahar aylarında hem protein hem de vitamin ile mineral almak, vücudun değişen hava koşullarında güçlenmesine de katkı sağlamaktadır. Bu yüzden yemeklerde alınacak proteini de eksik etmemeliyiz.
Çünkü çocukların baharda çok daha fazla enerjiye ihtiyaçları olacaktır. Yoğurtlu bakla ve bol domatesli mevsim türlüsü de güzel bir alternatiftir.
Bahar aylarında hem çocuklarımızın hem de bizim enerjik olamamızı sağlayan diğer önemli besinler de çiğ olarak tükettiğimiz, sabah harici ekmeğe alternatif olarak sofralarımızdan eksik etmeyeceğimiz badem, ceviz ve fındıktır. Hem enerji hem de omega-3 kaynağı olan bu yemişleri de öğünlerde eksik etmeyelim.
Günümüzde bağırsakların 'ikinci beyin' olarak sıkça konusu geçiyor. Bağırsaklarımızın ve genel olarak sindirim sistemimizin en çalışkan bireyleri, probiyotik bakterilerdir.
Bahar aylarını doğa gibi vücudumuzun da yeniden yapılanma ayları olarak değerlendireceksek bu aylarda beslenmenin yanında yediğimiz gıdaların sağlıklı sindirilebilmesi için probiyotik destekleri de unutmamalıyız.
Lahana turşusu, sarımsak, soğan, peynir, yoğurt dışında uzman önerisiyle probiyotik takviyelerine başvurulabilir.
