Bu dolunayı ve tutulmayı nasıl karşılamalıyız?
26 Mayıs’ta, en derinde, ta içinizde duygusal ve ruhsal bir alarmın çaldığını varsayın. Uyanacaksınız, çünkü yaşadığınızdan daha iyi bir hayatı hak ediyorsunuz (gerçek bir aşk, ilişki, aile hayatı, maddi imkanlar, dostluklar, fiziksel görüntü ve daha sağlıklı bir beden vb.). Unutmayın; yaşama dair her şey, daha iyi hissettirmenize hizmet etmelidir. Üstünde yaşadığınız bu Dünya ise, size mükemmel yaşam koşulları sunmak zorundadır. ‘’Başarabilir miyim, gerçekten hazır mıyım, zamanı geldi mi, gerçekten istediğim bu mu?’’ vb. sayısız iç sorgulama geçirdikten sonra, hazır olduğuna ikna olanlar için değişim başlar. Bundan sonra istediğiniz kişi olmak ve yaşam koşullarını yaratmak için harekete geçebilirsiniz. İşte bu aşama, ‘’Kendini seveni ve affedeni, Tanrı da sever ve affeder.’’ aşamasıdır. Kendinizi yeteri kadar değerli bulmuyorsanız, yüce alemin sizi test edip değerinizi onaylamasına ihtiyaç duyarsınız. Bu ihtiyaç, karşılıksız kalmaz ve hayatınıza çeşitli deneyim ve kişiler doluşmaya başlar.