7- ÖNLEYİCİ CERRAHİLER İLE RİSKİ AZALTMAK MÜMKÜN!
BRCA1 veya BRCA2 gibi genetik mutasyon taşıyan hastalarda yumurtalık ve fallop tüplerinin alınması şeklinde önleyici cerrahiler uygulanabildiğini belirten Prof. Dr. Serkan Erkanlı şöyle konuşuyor: “Bu hastalarda özellikle aile tamamlandıktan sonra mutasyon tipine göre BRCA1 için 35-40 ve BRCA2 için 40-45 yaşları arasında önleyici cerrahiler önerilmektedir. Bu cerrahi sonrasında yumurtalık kanserine yakalanma riski yüzde 85-%95 oranında azaltılmaktadır. Ayrıca son yıllarda yapılan çalışmalarda fallop tüplerinin yumurtalık kanseri gelişimindeki rolü saptanmıştır. Dolayısı ile rahim alınması için ameliyat olan hastalarda fallop tüplerinin alınması yapılan çalışmalara göre yumurtalık kanseri riskini azaltmaktadır.”
8- ÇOCUK SAHİBİ OLUNABİLİYOR
Yumurtalık kanserinde ana tedaviyi cerrahi oluşturuyor. Erken evrede yapılan iyi bir cerrahi sonrasında başka alanlara sıçrama saptanmazsa, tümör tipi gibi kriterler de uygun olduğunda sadece cerrahi yeterli olabiliyor ve ek tedaviye ihtiyaç kalmıyor. Özellikle son dönemlerde gebelik yaşının artmasıyla beraber over kanseri tanısı alıp da henüz çocuk sahibi olmamış hastaların sayısının arttığını belirten Prof. Dr. Serkan Erkanlı, “Bu durumda hastalığın evresi ve tümör tipine göre üremeyi koruyucu cerrahiler yaparak, üreme organlarını kısmen koruyarak hastanın kanserden kurtulma ve çocuk sahibi olma şansını artırabiliyoruz” diyor. İleri evrelerde ise kapsamlı cerrahilerle hastanın sağkalım oranları artabiliyor. Cerrahi sonrası kemoterapi ile tedavinin desteklenmesi gerekirken, uygun şartlara sahip olan hastalarda ‘akıllı ilaçlar’ denilen yeni tip ilaçlar kullanılarak hastaların sağkalım süresi artırılabiliyor.