Son derece sıra dışı özgeçmişiyle çelişen bir şekilde Alexi 1975 Ağustos’unda Wimbledon’da doğdu. II. Dünya Savaşı sırasında her şeyi geride bırakıp Polonya’dan kaçan ailesiyle birlikte Paris’e taşınan babası, burada Peru kökenli annesi ile tanıştı. Paris ve Londra’da büyüyen Lubomirski, daha sonra annesi ve İngiliz üvey babası ile birlikte Botswana’ya taşındı. 11 yaşında, ona ilk kamerasını hediye eden de üvey babası oldu. Gençlik yıllarında Peru’yu gezerken gelişen ve ciddileşen fotoğraf ilgisi, daha sonra, İngiltere, Brighton Üniversitesi’nde lisans yaparken sosyal anlatımdan daha dar bir alana, moda fotoğrafçılığına kaydı. Üniversitedeki portfolyosu ile Londra’da fırsat yakalamaya çalıştığı günlerde, Mario Testino ile tanıştırıldı ve asistanı olarak Paris’te kendisine katılması çok uzun sürmedi. Testino ile 4 sene çalıştı. Rio’dan New York’a, Güney Afrika’dan İskoçya’ya dünyayı dolaşırlarken, model olan kız arkadaşı Jacquetta Wheeler ile tanıştı. Asistanlığını yaptığı Testino’nun yoğun temposundan bulabildiği ilk fırsatta ayarlayabildiği birkaç deneme çekimi gerçekleştirdi ve bunlardan bir tanesi hemen Katie Grand tarafından fark edilip, The Face’in kapağında yayınlandı. Hemen ardından Testino’dan ayrılan Lubomirski, The Face dergisi için ilk çekimini editör Grace Cobb eşliğinde gerçekleştirdi. Daha sonra yine Kate Grand tarafından Harper’s Bazaar’a tanıtıldı. 2005 Eylül’ünden beri geri taşındığı New York’ta yaşıyor ve moda editoryalleri, dergi kapakları ve ünlü yüzler için çalışmaya devam ediyor.