Onlara iyi gelen şeyi bulun
Hepimiz gün boyunca bir şeyler için kaygılanabilir ve endişe duyabiliriz. Örneğin; yapılacak önemli bir sınav, yöneticinizle bir oturma, uzun süre trafikte kalmak... Ancak psikologlar rutin kaygıya sahip olan kişilerin, hayatının görünüşte ne kadar düzenli olursa olsun, yaşadıklarını tamamen günlük kaygı problemlerinden ayırıyorlar. Bu ataklar, sebepsiz yere, uyarı vermeden gelebilir ve gerçek, fiziksel semptomlara neden olabilir. Anksiyete gerçekten kötü olduğunda, hastanın kalp atışını hızlanabilir ve bu durum nefes darlığına neden olabilecek panik ataklara sebep olabilir. Bu belirtiler o kadar şiddetli olabilir ki, kişiyi kalp krizi geçirdiğini düşündürtebilir. Endişeniz ve yardım etme isteğiniz takdir edilecek olsa da, bir kişinin kaygısının mutlaka “sabit” olamayacağını anlamak önemlidir. Kaygı, uygun tedavi ve teknikler sayesinde yönetilmesi gereken ve tedavi edildiği takdirde mutlu bir şekilde yaşanabilecek bir rahatsızlıktır. Bu noktada partnerinize fiziksel ve sözel olarak yardım etmeniz gerekebilir. Partnerinize tane tane endişelenecek bir şey olmadığını, derin derin nefes alması gerektiğini ve yanında olduğunuzu söyleyebilirsiniz.