"Hikayem 19 yaşında kronik sinüzit ameliyatı olduktan sonra başladı. Uyandığımda başım dayanılmaz şekilde ağrıyordu. 2 hafta boyunca ailemin evinde kaldım. Baş ağrısı ve kaygı hali bir türlü geçmiyordu. Yatak odamdan çıkamıyordum. "Baş ağrım azaldı ancak kendimi gerçeklerden uzak hissetmeye başladım. Semptomların operasyondan kaynaklandığından emindim. Birçok araştırma, genel anestezinin zihinsel problemlere yol açtığını gösteriyordu.
"İrlandalı bir doktor, kimyasal dengesizlik teşhisi koydu. Kimyasal dengesizlik teorisinin asla kanıtlanmamış bir teori olduğunu çok geç öğrendim. Verdiği cevap karşısında rahatlamıştım. "Bana bir çeşit antidepresan yazdı ancak semptomlarım gelip gitmeye devam ediyordu. Farklı antidepresanlar denedi. Psikiyatriste gittiğimde o da başka bir teşhis koydu.
"Semptomlarımda hiçbir düzelme olmayınca yeni bir ilaç daha denedik. Diğer ilaçlara göre daha iyi hissediyordum ancak hala tamamen iyi sayılmazdım. Psikiyatristim ilacın dozunu düşürmeyi önerdi. "Birkaç hafta için normaldim ancak sonra garip hissetmeye başladım. Kafamdan korkunç düşünceler geçiyordu, panik hissi baş gösterdi. En küçük şeylere bile tepki gösteriyordu. Hafızam berbattı. Konsantre olamıyor, düşünemiyordum.
"Doktoruma anlattığımda depresyon dedi ve başka ilaçlar yazdı ancak bu semptomlar çok açık bir şekilde antidepresanı bırakmamdan kaynaklanıyordu. "Yeni bir doktora gitmeye başladım. Doktorum ilaca vücudum alıştığı için böyle olduğunu; kurtulmak için ya kısa yoldan birden kesmem ya da uzun yolu tercih edip her gün bir doz azaltarak bırakmam gerektiğini söyledi. Kısa yolu tercih ettim.
"İlacı bıraktıktan 72 saat sonra cehennem başladı. Sinir sistemimde şimşekler çakıyordu. Kafamdan histerik düşünceler geçiyordu. Kulaklarım çınlıyordu, sesleri ve renkleri seçemiyordum. Konuşamıyor, düşünemiyor, hareket bile edemiyordum."