Özellikle rahmin arkasındaki bağların ya da vajenin birlikte tutulduğu endometriozisin ileri evrelerinde cinsel ilişki sırasında dayanılmaz şiddette ağrı gelişmesi, yine yaygın görülen belirtilerden. Ağrı bu bölgede bulunan sinirlerin tutulumu ve organ anatomisinin bozulması sonucu oluşuyor. Özellikle iki taraflı kisti olan hastalarda cinsel birliktelik sırasında ağrı şikayetine daha sık rastlanıyor.
Endometriozis sadece yumurtalıkları değil karın içerisinde özellikle çevre organları da tutabiliyor. Yakın komşuluğu nedeniyle bağırsak yüzeylerinde de endometriozis odakları görülebiliyor. Bağırsak ve bu bölgedeki sinirlerin tutulumu nedeniyle bazen karında geçmeyen şişkinlik, dışkılamada zorluk, ishal, kabızlık ve gaitada kan görülmesi gibi sorunlar yaşanabiliyor. İleri tutulum varlığında bağırsaktan dışkı geçişi mümkün olmuyor ve halk arasında ‘bağırsak tıkanıklığı’ olarak bilinen tablo ortaya çıkabiliyor.
Endometriozis sadece rahmin dışındaki organları değil, rahmin kas tabakasını da tutabiliyor. Bu durum tıp literatüründe adenomiyozis olarak biliniyor. Adenomiyozis, çikolata kisti olan her üç kadından 1’inde görülüyor. Bu tablo özellikle ağrılı, düzensiz ve uzamış adet kanamalarına neden oluyor. Adenomiyozis tanısı ultrasonla tecrübeli hekimler tarafından konabiliyor.
Endometrioziste, bağırsak tutulumunun yanı sıra bir diğer yakın organ olan idrar torbası ve idrar boruları da etkilenebiliyor. Özellikle ileri evre endometriozis hastalarında, idrar borularının yumurtalıklara yakın olması nedeniyle bu borularda tıkanıklık, böbreklerde genişleme ve daha ileri aşamalarda böbrek kayıpları görülebiliyor. Özellikle idrar torbası tutulumunda adet dönemlerinde ağrılı idrar yapma, kanlı idrar ve devamlı alt karın ağrısı ile birlikte sık idrara çıkma gibi belirtiler gelişebiliyor.
Endometriozis alt karın boşluğunu yoğun biçimde saran kas tabakasını, bu bölgedeki lifleri ve sinirleri tutabiliyor. Bu tutulumlar nadir görülse de hastalarda bel ağrısı, bacak bacak üstüne atamama, siyatik sinir tutulumundan kaynaklanan bacak arkasında ağrı ve sürekli alt karın bölgesinde kramp şeklinde şikayetlere neden olabiliyor.
Genç yaştaki kadınların hastalığı olduğu için endometriozisin üreme fonksiyonu üzerinde de olumsuz etkileri olabiliyor. Öyle ki hamile kalamayan her üç kadından 1’inde endometriozis tespit ediliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cihan Kaya, yumurtalık tutulumunda sağlıklı yumurtalık dokusunun etkilenebildiğini vurgulayarak, “Özellikle iki taraflı yumurtalıkların tutulması halinde zaten yaşam boyu belirli bir sayıda olan yumurta sayısı giderek azalabiliyor. Bunun dışında tüplerin tıkanması ya da rahmin tutulması embriyo için olumsuz bir ortam oluşturarak kendiliğinden gebe kalma şansını üçte bir oranında azaltabiliyor” diye konuştu.
Özellikle eski ameliyat kesi yerlerinde (sezaryen ya da normal doğum kesi yerleri) adet dönemlerinde ele gelen şişlikler cilt altına yerleşen endometriozisin habercisi olabiliyor.
Diyafram ya da akciğer tutulumunda yine adet dönemlerinde sağ omuza vuran ağrı, kanamalı kusma ve akciğerlerde sönmeye bağlı nefes alamama gibi belirtiler de endometriozise işaret edebiliyor.
Endometriozis migren ve fibromiyalji gibi hastalıklarla da sıklıkla birlikte görülebiliyor. Bu durum, hali hazırda alt karın bölgesindeki ağrıları nedeniyle günlük hayatı etkilenmiş olan kadınlarda genel bir halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, baş ağrısı ve kas kramplarına yol açabiliyor.