Aslında çoğu ebeveyn, çocuklarına, “Her şeyi yapabilirsin!” der. Tabii ki çocuklarımızı ilgilerini devam ettirmeleri ve toplumun yeteneklerine dair bakışıyla kısıtlanmamaları için cesaretlendirmek isteriz. Fakat çocuklara her şeyi yapabileceklerini söylemek tamamıyla doğru değildir ve beklenmedik dezavantajları olabilir.
Her çocuk profesyonel bir basketbol oyuncusu ya da müzisyen veya yazar olamaz ve herkes bir Nobel ödülü kazanamaz ya da Anayasa Mahkemesi yargıcı olamaz. Aslında hepimiz genetik yapımız ve rekabetin durumsal gerçekleri tarafından belirli yönlerden sınırlandırılmışızdır. Ek olarak, bence kader de, genellikle başarının da dahil olduğu hayat sonuçlarında kabul ettiğimizden daha büyük bir rol oynar.
Araştırmalar, kendimiz için son derece hırslı hedefler yarattığımızda o hedeflerin zararlı hale gelebileceğini gösteriyor. Örneğin, bizi o hırslı hedeflere ulaşmak için etik olmayan davranışlara itme ya da onları elde edemediğimizde başarısızlık hissine yöneltmek gibi.
Çocuklara her şeyi yapabileceklerini söylemek, yol haritası olmayan bir vizyon yaratıyor: Yüce bir hedef koymalarını ima ediyor ama ona nasıl ulaşılacağına dair hiçbir bilgi vermiyor.
Bu yol haritasında “Üç Anahtar” var. Çocuklara sadece her şeyi yapabileceklerini söylemek yerine onlara üç anahtarı öğretin.
•Çaba göster, pratik yap çünkü geribildirimle birleşen çaba, gelişmekte olan ustalık ve ulaşılan uzmanlık için kritiktir.
•Sabırlı ol çünkü ustalık ve anlamlı başarılar uzun bir zaman çerçevesinde oluşur.
•Azimli ol çünkü engeller olasıdır ve aksamalar herhangi bir uğraşta kaçınılmazdır.
Çocuklarınıza başarının diğerleriyle mukayeseyle değil de çaba ve adım adım ilerleme ile tanımlandığını vurgulayın.
Bir iş arkadaşının, onu tezgâhında yüzlerce saatlik başarısız deneylerin sonuçlarıyla çevrili bulduktan sonra Thomas Edison’ın sözüm ona söylediği gibi: “Her şeyi denedim ama başarısız olmadım. Sadece işe yaramayan on bin tane yol buldum.”
Bunu deneyin!
Çocuğunuzun bilim ödeviyle zorlandığını ve hüsran içinde “Bunu yapamam!” diye bağırdığını düşünün. “Evet yapabilirsin, dur sana göstereyim” diye cevap vermek yerine şöyle bir şey söyleyebilirsiniz: “Evet, bilim zorlayıcı olabilir, yani şu an zorlanman normal. Daha çok zaman ve çaba harcadıkça daha kolay hale gelecektir.”
Sonra çocuğunuzu, çalışması hakkındaki sorularının yanıtlarını vermeden en iyi şekilde cevaplayarak destekleyin.
Benzer olarak yüksek bir ustalık ya da uzmanlık gösteren bir kişiyle karşılaştığınızda, profesyonel bir sporcu ya da usta bir müzisyen gibi, şöyle bir şey söyleyebilirsiniz: “Vay, o harika bir tenis oyuncusu. Eminim yıllarını ve binlerce saatini alıştırma yapmaya harcamıştır.”
Kaynak: Seyitoğlu, F. (2017). Çocuklarda 20 Psikolojik Problem ve Çözümü. İstanbul: HayyKitap.
Fazilet Seyitoğlu
Uzman Klinik Psikolog
www.myfamilyterapi.com