22.06.2011 - 12:07 | Son Güncellenme:
Kucağında bebeğiyle hastaneden evine dönen anneler çoğu zaman heyecanlı ve biraz da güvensiz oluyorlar. Hastanedeyken her konuda danışabilecekleri birileri bulunuyor, bebeğin bakımıyla da hemşireler ilgileniyordu. Peki ya şimdi?
Zamana ihtiyacınız var : Doğumdan sonra evinize döndüğünüzde bebeğinizi görmesi için arkadaşlarınızı, akrabalarınızı ve iş çevrenizi hemen davet etmek zorunda değilsiniz. Çünkü bu dönemde kendinize ve bebeğinize, birbirinize alışmak için bol bol vakit ayırmalısınız. Evde artık eski düzeni aynen korumaya çabalamayın. Bazı işleri oluruna ve zamana bırakın. Sadece çok gerekli ev işlerini yapın.
Bebeğin emzirilmesi, altının değiştirilmesi düşündüğünüzden daha yorucu işlerdir. Artık tüm programlarınızı bebeğin düzenine göre yapmanız gerekiyor. Bebeğin uyuduğu zamanlar kendinize ayırdığınız zamanlar olsun. Kitap okuyarak, müzik dinleyerek, film izleyerek, spor yaparak ya da uyuyarak vakit geçirebilirsiniz. Tabii bebeğiniz buna izin verirse!
İlk banyo : Bebeğinize ilk banyosunu göbek yarası iyileştikten sonra yaptırın. Onu haftada bir kez yıkamanız yeterli olur. Banyodan sonra bebeğinizi iyice kurulamaya özen gösterin. Her banyo sonrasında onu kremlemeniz gerekmiyor. Doğumdan sonraki ilk haftalarda bebeğinizin cildi kızarık olabilir. Bunun çok doğal olduğunu sakın unutmayın ve cildine merhem sürmeyin. Çünkü merhemler onun hassas cildini zedeleyebilir. Elinize damlatacağınız birkaç damla bebek bakım yağı ile ona masaj yapabilirsiniz.
Altını değiştirirken: Günümüzde gelişmiş koşullarda üretilen hazır bezler annelerin işini oldukça kolaylaştırıyor. Bu hazır bezlerle anneler daha fazla zaman kazanıyor.
Bebek tuvalet ihtiyacını söylemeyi öğrenene kadar poposu yaklaşık olarak 6.000 kez bezleniyor. İdrardan çıkan tahriş edici maddelerin bebeğin poposuna zarar vermesini engellemek için yenidoğanların bezi gün içinde sık sık değiştirilmeli. Birçok bebek, emzirildikten hemen sonra tuvalet ihtiyacını görüyor. Bu nedenle bebeğin altını emzirdikten sonra değiştirmek daha mantıklıdır.
Bebeklerin kirlenen giysileri mikropların üremesine çok uygun bir ortam oluşturur. Bunu önlemek için kirli çamaşırları fazla biriktirmeyin. Mümkünse hemen yıkamaya çalışın.
Emzirirken: Bebeğinizi doğar doğmaz emzirmeye başlamalısınız. Normal doğum yapan anneler, henüz doğum masasından kalkmadan bebeklerini emzirmeliler. Sezaryenle doğum yapanlar ise eşlerinin, annelerinin, ya da bir arkadaşlarının yardımıyla bebeklerini emzirmeli. Bebeğiniz memenizi ne kadar erken emmeye başlarsa, sütünüz de o kadar erken gelip, bollaşır. Bebeğinizin emerken göğsünüze yaptığı uyarılar, sinirler yoluyla beyninize ulaşıyor. Bu da beyninizin süt yapan hormonları salgılamasını sağlıyor.
Bebeğinizi emzirirken dik oturmaya dikkat etmelisiniz. Emzirmek için en rahat pozisyonu seçtikten sonra bebeğinizin başını ve gövdesini aynı eksende olacak şekilde kendinize çevirmelisiniz. Bebeğinizin, başı yukarıda, gövde ve ayakları aşağıda olmalı. Onu emzirirken göz teması kurun ve onunla yumuşak bir ses tonuyla konuşun. Bebeğinizi, sırtüstü yatarken üzerine doğru eğilerek emzirmeyin. Ayrıca, ağzına sadece meme ucunu değil, meme çevresini de vermelisiniz. Çünkü sadece meme başıyla yapılan emzirmelerde hem bebek yeterli süt alamıyor hem de meme başı kısa sürede çatlayıp zedeleniyor.
Göğsünüzü temizlemek için annelerinizin önerdiği gibi karbonatlı su kullanmayın. Göğüslerinizi günde birkaç kez sabunlu bezle temizlemeniz yeterli olur. Ayrıca her emzirmenin sonunda göğsünüzü sıkarak çıkan az miktardaki sütü, göğüs ucu ve etrafına sürmeniz göğsünüzü yumuşatır.