05.05.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
axyas021.jpg Balladur Ailesi, 1700'lerde Türkiye'ye göç etmiş levanten bir aile. Dikili'ye yerleşip ticaretle uğraşan, 1800'lerin sonlarında dönemin padişahının izniyle Dikili'de 201 parselden oluşan 2500 dönümlük bir zeytinlik alan Balladur'lar, Arnavutluk'tan mahkûmlar getirerek zeytinliklerin teraslamasını yaptırmış. İçindeki göletler ve bakımıyla Balladur çiftliği parmakla gösterilir olmuş.4 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması gereği 2500 dönümlük zeytinlikleri 44 bin 396 lira 21 kuruşa Hazine'ye kalan Balladur'lar, 1936'da Hazine ile mahkemelik olmuş. İlk dava 1946'ya kadar sürmüş.1946'da Hazine, Balladur Ailesi adına Madam Lilliy'e üzerindeki zeytin mahsullerinin bedeli adı altında 44 bin 396 lira 21 kuruş ödemiş. Madam Lilliy Balladur'un 1968'te vefatı ve aileden kimsenin Türkiye'de kalmaması üzeri-ne, arazi, davayı kazanan Hazine'ye geçmiş. Fransa Başbakanı Nicholas Sarkozy gibi Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olan etkili siyasiler arasında yer alan, iktidardaki UMP Milletvekili Edouard Balladur'a, Osmanlı döneminde sahibi oldukları arazi üzerinde kiracı olarak bulunan Lio Yağ'ın sahibi Şevket Aksoy'dan çağrı var. Balladur'un ailesinin geçmişte sahibi olduğu çiftliği Hazine'den 10 yıllığına kiralayan Aksoy, "Balladur çiftlikten dolayı kızgınsa, işbirliğine hazırız. Bundan da mutluluk duyarız. Her zaman için kapılarımız Balladur Ailesi'ne açıktır" dedi. Hazine'nin 2003'te ihale yoluyla kiraya verdiği araziyi, yıllığı 6 bin dolardan 10 yıllığına kiralayan Lio Yağları işletiyor. Hazine ile yaşanan uzun dava süreci, "Acaba, Balladur'un Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı çıkmasının nedenlerinden biri de geçmişte yaşanan bu kötü anı mı?" sorusunu akla getirirken, bölgede Fransız Çiftliği olarak bilinen zeytinliği, "Balladur Ailesi'nin çok sevdiği", "kolay vazgeçmek istemediği" ve Hazine'nin ödediği tazminatı az bulup itiraz ettiği anlatılıyor. Fransız Çiftliği deniyor Lio Yağ'ın sahibi Şevket Aksoy, konuyla ilgili şöyle konuştu:"Yaklaşık 100 yıl önce Fransız bir ailenin ekonomiye kattığı bu alanın yeniden hayata geçmesi güzel bir adım. Bu arazi çok önemli bir örnek. Tarihi dokusu, siyasi fırtınaların yaşanması, özel yönü ile... Ticari getiri beklemiyoruz. 10 yıl kısa bir dönem. Zeytinliği aldığımızda ormanlık gibiydi. İhaleye girerken, sulama, bakım ve zeytinliğin yeniden ekonomiye kazandırılması misyonuyla yola çıktık. Şimdi harabeye dönmüş çiftlik evi, terasların kalıntıları kalmış olsa da burası eskiden göletleri, sulama havuzlarıyla örnek bir zeytinlikmiş.10 yıl sonunda ihale edildiğinde neler olur, bilemiyorum." Aksoy: Ekonomiye kazandırıldı