30.01.2025 - 09:20 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Parfüm, kişinin en güçlü imzalarından biridir. Kendi zevk ve tarzımıza göre seçtiğimiz kokular aslında karakterimizi ve başkalarının hafızasında nasıl yer edeceğimizi belirler. Parfümün birkaç yüzyıl önce ilk olarak Avrupa topraklarında bulunduğunu düşünsek de aslında kokuların varlığı ve önemi çok uzun yıllara, milattan öncesine dayanıyor. Binlerce yıl önce yalnızca asillerin kullandığı parfüm, bugün herkesin kendi tarzına göre seçip kullandığı bir aksesuar haline geldi. Ancak binlerce yıl öncesinden günümüze dek parfümde yaşanan tek değişim, bir zamanlar sadece soyluların kullandığı parfümü artık herkesin kendi bütçesine göre satın alıp kullanabiliyor olması değildi. Doğadaki en güzel kokuların işlenmiş hali olarak gördüğümüz parfümlerin ham maddesinde de bir değişim söz konusu oldu. Kısa bir süre önce, bilim insanları kanalizasyonda birikmiş çeşitli atıkların oluşturduğu yağ dağlarını güzel kokulu bir parfüme dönüştürmenin yolunu buldu. Gezegenimizdeki en güzel ve nadide kokuların birleşimi olarak görülen parfümler, artık gücünü kanalizasyondan alabilir.
GERÇEK BİR ALT YAPI SORUNU
Gezegende yaşayan milyarlarca insan, gün içinde onlarca kez tuvalete giriyor ve tuvalet giderlerine nereye gittiğini düşünmedikleri atıkları yolluyor. Bu atıklar, kanalizasyonda birikerek yağ kalıntılarını oluşturuyor. Bu yağ kalıntıları zamanla birikerek yerin altında bir 'yağ dağı' meydana getiriyor ve bu da metrelerce uzunluğa ulaşabiliyor. Özellikle 2019 yılının şubat ayında, İngiltere'nin Liverpool kentindeki Birchall Caddesi'nde bulunan bir kanalizasyonda 400 ton ağırlığında ve 250 metre uzunluğunda bir yağ dağı keşfedilince yetkililer alarma geçti ve çalışmalar başladı. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki tüm kanalizasyonlarda yağ dağları büyük bir tehlike arz ediyor. Ancak İngiltere'deki yetkililerin alarma geçmesi, bu sorunun çözümü için yeni çalışmaların fitilini ateşledi.
Yağ dağları, doğada çözünmesi mümkün olmayan ürünlerin tuvalet giderlerine atılması sonucu kanalizasyonda donmuş bir yağ ve gres kütlesi oluşturan büyük yığınlara verilen isimdir. Doğada çözünmesi zor olan katı atıkların tuvalete atılmasıyla oluşan bu yağ dağları, yemeklik yağ veya saç kremi gibi yağlarla birleşerek kütleleri oluşturuyor.
YAĞ DAĞINI PARFÜME ÇEVİRMEK MÜMKÜN
Edinburgh Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, uzun bir süre kanalizasyonlarda biriken yağ dağlarına müdahale etmenin bir yolunu aradı. Uzun uğraşlar sonucu, bu yağ dağlarının nasıl eritilebileceği ve eritilirken neye dönüştürülebileceği bulundu. Yapılan araştırmalar sonucunda, muhtemelen akıllara en son gelecek bir fikir ortaya çıktı. Ekibin lideri Profesör Stephen Wallace, "Yaptığımız şey, yağ dağlarını parfüm ve şampuan gibi ürünlerde kullanılan koku bileşenlerine dönüştüren bakteriler yaratmaktı. Yağ dağlarından kurtulmak, hatta bu kalıntılardan güzel parfümler üretmek mümkün olabilir" açıklamasında bulundu.
Yağ dağları sorunu, İngiltere'de gerçek bir altyapı sorunu olarak tanımlandığından, hükümet kanalizasyonlarda tıkanıklık yaratan tortuları temizlemek için yılda 22 milyon dolardan (780 milyon lira) fazla harcama yapıyor. Bu devasa kütlelerin altyapı tehdidi oluşturduğu tek yer Londra değil! Aynı zamanda ABD'nin New York kenti için de büyük bir sorun olarak tartışılıyor. Dolayısıyla kötü kokulu kitleleri hoş kokulu bir esansa dönüştürmek büyük bir gelişme olabilir.
KOKUYU BAKTERİLER Mİ ÜRETİYOR?
Profesör Stephen Wallace ve ekibinin, kötü kokulu yağ kitleleriyle başa çıkmak için buldukları yöntem şu şekilde: Öncelikle yağ dağlarını oluşturan yağları borulardan çıkarma konusunda uzmanlaşmış bir şirketten uzmanlar gelecek. Daha sonra kitlelere, kozmetik sektöründe yaygın olarak kullanılan çam ağacı kokusunu üretmek için, yağ dağlarını eriten genetiği değiştirilmiş özel bir bakteri türü aşılanacak. Böylece uzmanlar, kanalizasyonlarda yaşayan bu yeni bakterilerin yağ dağlarını parçalayıp hoş kokulu kimyasallara dönüştürmesini sağlayacak. Prof. Wallace çalışmayı şöyle özetledi:
"Bakterilerin yağları sevdiğini biliyoruz ve bu yüzden belki de bakterileri (yağ dağındaki) yağları yemeye ve onları yararlı bir şeye dönüştürmeye yeniden programlayabileceğimizi düşündük."
Edinburgh Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen projenin ilk hedefi, kanalizasyonda öylece duran yağ dağlarının daha hoş kokulu bir hale getirilmesi ve olası bir tıkanıklık sorununun önüne geçmek için kütlelerin eritilmesi. Ancak çalışmanın bir diğer ayağında, bu yağ kütlelerinin yeryüzüne çıkartılıp hoş kokulu bir parfüme dönüştürülebileceği hedefleniyor. Ekip, kanalizasyonda biriken bu yağların değerli bir şeye dönüşmesi için var gücüyle çalışsa da ilk etapta yağ dağlarından bir parfüm serisi çıkarmanın şimdilik mümkün olmadığını belirtiyor. Ancak yağ dağlarından gelecek parfüm için çalışmalar devam ediyor.