23.10.2013 - 23:35 | Son Güncellenme:
Skolyoz, omurganın normalde düz olan dikey çizgisindeki lateral (yana doğru meydana gelen) kıvrılmadır. Yandan bakıldığında omurga, sırtın üst tarafında hafif bir yuvarlaklık, sırtın alt kısmında ise içe doğru hafif bir kıvrım şeklinde görülmelidir. Önden veya arkadan bakıldığında ise omurga, normalde düz bir görünüm arz etmelidir. Skolyozlu bir kişiye önden ya da arkadan bakıldığında, omurgası eğrilmiş görünür.
Skolyozun pek çok türü vardır:
Genel olarak bakıldığında, bu hastalığa kızların erkeklerden daha yatkın oldukları görülür. İdyopatik skolyoz, yaygın olarak 10 ila 16 yaşları arasındaki ergenleri etkiler. Bu hastalık gelişme çağında ilerleyebilir, fakat yetişkinlik döneminde ilerleme devam etmez.
Skolyoz eğriliklerinin çoğu okulda yapılan muayenelerde, çocuğun doktoru veya aile doktoru muayenesinde, erken yaşlarda ortaya çıkar. Ayrıca bir ebeveyn tarafından da fark edilebilir. Çocukta skolyoz bulunabileceğine dair ipuçları ise, düz olmayan omuzlar, göze çarpan yassı omuz kemiği, belin ya da bir tarafa yaslanma pozisyonunun düzgün olmamasıdır. Skolyozun teşhisi ve türünün belirlenmesi, dikkatli bir kemik muayenesi ve eğriliğin büyüklüğünü gösteren bir röntgen çekimi ile gerçekleşir.
Ergenlik dönemindeki skolyoz hastalıklarının çoğu, düzenli aralıklarda (genellikle her 4 ila 6 ay) gerçekleştirilen fiziki muayene ve düşük radyasyonlu röntgen çekimi ile gözlemlenmektedir.
Skolyoz tedavileri şunlardır:
Korsenin amacı, eğrilmenin ilerlemesini engellemektir. Korse geçici bir düzelme sağlayabilir, fakat kuşak çıkarıldığında eğrilik orijinal durumuna geri dönecektir.
Füzyon omurganın birleşen bölümlerinin gelişimini engellediğinden, küçük çocuklarda füzyonu kullanmayan bir başka teknik uygulanabilir. Bu durumda ameliyattan sonra mutlaka korse kullanılmalıdır.
Birçok çalışma, skolyozun ilerlemesini durdurmak için elektriksel uyarının, egzersiz programı ve elle düzeltmenin bir fayda sağlamadığını göstermektedir. Fakat skolyoz hastaları aktif ve zinde kalmalıdırlar.