Şu yalan dünyada çoğumuz kilo problemiyle savaşmıyorsak muhakkak doğru şeyleri yemek için savaşıyoruzdur.
İnanın özellikle biz diyetisyenlerde durum daha zor; aklımız fikrimiz işimiz gücümüz yemek...
Son yıllarda marketlerde zayıflamamız için, bazı yiyeceklerin içeriğindeki şişmanlatıcı olduğu düşünülen öğelerin çıkarıldığı yiyecekler raflarda fazlasıyla yerini aldı. Şekersiz tatlandırıcı, glütensiz makarna, yağsız bisküvi, şekersiz kek…
Bunlar yememeleri gereken ama yemeden de duramayan insanlar için üretilmiş şeyler.
Aç kalma ile ilgili bir sorun var burada, sürekli aç hissetmek ama çok yiyip karnını doyurmanın vereceği vicdan azabından korkup aç kalmak.
Bu yazıyı da her kadın gibi bir periyod dönemi iştah açılmaları arasında yazıyorum. Çok saçma. Aslında sürekli olmayan ve kendimi rahat bırakırsam bu süreçle birlikte üstesinden geleceğim bir süreç. Neyse ki ben bunu sadece belirli zamanlarda yaşıyorum, her daim saplantılı olanlara bu noktada sesleniyorum. Hem kilo fazlanız var hem de yemek düşünme saplantınız varsa öncelikle rahat bırakın kendinizi. Fark edin. Ne hissediyorsunuz. Ne yiyor, neden yiyor, yerken-yedikten sonra ne hissediyorsunuz, neler düşünüyorsunuz…
Öncelikle evet yemek yeme eylemi rahatlatıcıdır. Rahat değil gerginsek biraz çikolata yiyip kafamızdan bizi rahatsız eden düşünceleri uzaklaştırıp rahatlarız. Rahatsızlık veren duyguyla yüzleşmek yerine o duyguyu bastırmak daha eğlencelidir. Yiyecekle doymaktır esasen. Doyup daha az hissetmek, duygusuzlaşana kadar belki de.
Çok çok yersek kilo almaya başlarız, kilo aldıkça daha az yemeye çabalarız, çabaladıkça daha da engellenemez hale geliriz. O kadar yerken zevki hemen, acısını sonra hissederiz. Daha az yemeye çalışıp başardığımızda ise acıyı hemen, zevkini sonra hissederiz.
Kendimizi biraz olsun rahat bırakalım, üzerimizdeki baskılı düşüncelerden kurtulalım. İyi hissetmek en güzelidir. O an sizi ne iyi hissettirecekse üzerinizdeki gereksiz baskıyı kaldırıp düşünüp harekete geçin. Yemek yeme-me-yi bu kadar önemli hale getirmeyin.
Hayat ve kendisi ile uzlaşıp mutlu olamamanızın acısını bütün bunları unutturan yemekten çıkarıyorsunuz hepsi bu. Bunu kabul etmek sizi rahatlatır. Canı gönülden hissedin. Olayları akışına bırakın. İşte o zaman doygunluk gelecek, sınırsızlık sınır bulacak ve bir daha ne zaman isterseniz baskısız olarak yiyebileceğinizi biliyorsunuz. Bu rahatlık ile bir bakmışsınız sağlıklı yiyecekleri yemeye başlamışsınız.
Diyette baskı olmaz, düşünceler özgür olmalıdır, rahat olun…
Çünkü;
Hayat tatlandırıcı ile tatlandırılamayacak kadar güzel, carpe diem :)
Diyetisyen Buket YAVUZ