Ya her şey hep senin istediğin gibi olsaydı?

Hiç düşündün mü gerçekten?

Tek bir sıkıntın yok, tek bir hayal kırıklığın, acın yok.

Herşey güllük gülistanlık yaşamında.

O zaman ne hissederdin?

Çok mu mutlu?

“Elbette daha ne olsun” diyenleri hissediyorum:)

Hayır efendim hiç de öyle olmazdı çünkü o zaman hayat içindeki zıtlıkları, iyi-kötü, olumlu-olumsuz, mutluluk-acı terimlerinin hiçbirini anlayamıyor, fark edemiyor olacaktık.

Şükretmeyi bilenler şükretmeyi bilmiyor olacaktı.

Bu bilinç dünyasında HER ŞEY belli bir ölçüyle verilmiş. Yaradan bizler için HAYIRLI olanı zaten bilerek daha dünyaya düşmeden ölçüyü düzenlemiş.

Haberin Devamı

İlla ki biz şu dilimizden düşüremediğimiz “mutlu-huzurlu” olalım diye değil bu ölçü aslında.

Amaç kim olduğumuzu keşfetmek. Bu dünyadaki görevlerimizi keşfetmek. Kendimizi hatırlamak, ruhumuzu hatırlamak!

Senin aldığın araba, ev, gittiğin gezdiğin restoranlar partiler vesaire kimin umrunda! Sosyal paylaşımların kimin umrunda…

Ben sana söyleyeyim kimlerin umrunda olduğunu;

Hala kendini fark edememiş, kendini sevmeyen, Allah’ın ruhundan üflediği birer mucize olduğunu fark edememişlerin umrunda yazık ki :(

Öyle büyük bir yanılsama içindeyiz ki. Mutluluğun bizde başladığını bilmiyoruz. Aç gözlü bir şekilde “onda var, bende niye yok” “o çok mutlu ben neyin cezasını çekiyorum” diye diye ömrümüzden ömür tüketiyoruz. Yaşımız kıyaslamalar, eleştiriler, kıskançlıklarla geçiyor. Bu yüzden herkes herkese çok öfkeli.

Aferin bize.

Halbuki sadece yarım saat o insanlardan biriyle otursan ve hikayesini sorsan...Yaşadığı hayat tecrübelerini acılarını dinlesen... Anlattıkları merhametine dokunacak! bir bilsen... Herkes asıl görevini bulana kadar sınav veriyor. Torpil YOK.

Sadede geleyim;

Bu dünyada bedenini taşıyan RUH’unun bir amacı var. Sen hala fark edemiyor olsan da..

Başına gelen her olay seni daha iyiye taşıyor!

Her insan gibi senin de bu dünyada İNSANLIK için bir görevin var. Bu görev yemek pişirmek, çamaşır yıkamak, gül almak gibi SIĞ görevler değil. Ruhunun amacı daha yüksek düzeyde! Bunu anlamaya niyet et.

Herşey HEP iyi gitse ve o sınavlardan geçmesen ruhen büyüyemezsin, varman gereken yere varamazsın.

Haberin Devamı

Yaşadığın her “kötü” olay bir ders... Tekrarlamaman için... Tekamül edebilmen için. (Tekrarlanan her olay henüz öğrenmediğinin ispatı)

O yüzden sakın bu dünyada yaşadığın şeylere “ÇİĞ” bakma. Daha şuurlu olsun bakışın. Ne öğrendim de ve teşekkür et.

“Elalem ne der” lere de takılma artık. Sen ruhunla büyürken onlar küçülüyor BOŞVERR..

Dünyamız boyut atlıyor. Müthiş bir dönüşüm yolunda ilerliyoruz. Kim ne niyetle ne yaptıysa yaşıyor. Herkes ektiğini biçiyor. İyi niyetliyi Rab koruyor. Emin ol. Bütün olmaya ilerliyoruz. Cennet cehennem ahirete bırakılmıyor….Çok hızlı bir sürece girdik. Kendimizi beyin sınırlarımızla daraltıp ruhumuza acı yaşatmamalıyız. Onu geliştirmeye ve görevinin gerçekten ne olduğunu anlamaya çalış. Lütfen….

Ne diyor HZ. MEVLANA;

İstediğin bir şey olursa bir, olmazsa BİN HAYIR ara.

Yaşadığın herşey ama herşey senin hayrına.

Ama önce sen kendine iyi davran… Ve senin gibilerle yola devam et.

Aşk, farkındalık ve ışıkla kalın.

Haberin Devamı

DUYGU GİRAY

İnstagram; duygugiray

Facebook; Yaşam Koçu Duygu Giray