Sosyal medya öpücüklerimiz hastalık MIŞ !!

Sosyal medya yaşamlarımıza ivme kattığından beri hepimiz saçmalar olduk:)

Fotoğraflarda zıplamalar, öpücük göndermeler, perende atmalar, “haberim yokmuş gibi çek panpa” yazıp aslında kendimizi pek de beğendiğimiz fotoğraflarımızı paylaşmalar, bir de TBT furyası.. yani geçmiş zamandaki fotoğraflarımızı paylaşmamız diyelim..

Burada çok önemli bir noktaya değinmek istiyorum: Bunu yapan sadece kızlar değil ! Erkekler de çok.

Fotoğraf çekebilmek için şık şıkıdım giyinip tüm marifetlerimizi sergilediğimiz mükemmel sofralar hazırlıyoruz. Sofra yoksa en güzelinden bir çiçek koyup kahvemizle yudumluyoruz. Bir bakıma iyi çünkü özenli olmaya teşvik ediyor sosyal medya:)

Ne kadar çok arkadaşımız olduğunu ve ne kadar “MUTLU” yaşamlar sürdüğümüzü göstermemiz işin cabası..

Herkes çok mutlu, herkes geziyor, herkesin ÇOK arkadaşı var.. Yaşasın…

Halbuki o kadar ANLIK fotoğraflar çekiliyor ki ! 5 dakika sonranızı kim bilebilir ?

Tanıdık tanımadık kim varsa bizi takip etsin, takipçi sayımız artsın, o da olmadı takipçi satın alalım da matah bir şey olduğumuz görülsün..

Bir de yorum bölümü var tabii. Yorumlarımız bildiğin “Gül bahçesi”

Canımlar cicimler özledimler görüşelimler.. Evet görüşüyoruz..Hep sosyal medyadan..Facebook ve instagram fotoğraflarımız “Kim, nerede, ne yapıyor” u ispatlıyor zaten. Başka delile gerek var mı ? Meraklısı da rahat rahat takip ediyor.

Bana biraz saçma gelse de hastaneye gidişimizi bile etiketler olduk. Yanlış anlaşılmasın.. Kınamıyorum, yargılamıyorum, kimin neyi tercih ettiği beni kesinlikle ilgilendirmez, haddime değil. Sadece şuna parmak basıyorum; Sanırım “Geçmiş olsun” lara da ihtiyaç çok..

Kısacası

Ne kadar sevgiye, ilgiye ihtiyacımız var farkında mısınız ? Peki bunları yüksek EGO larımızın yaptırdığının farkında mısınız ? Acaba hemen yanıbaşımızdaki aile bireylerimizle sosyal medyadaki 'Prestij' imiz kadar ilgileniyor muyuz ?

Kafanız karıştı mı ? Sizce sevgi ihtiyacı mı ? Ego mu ?

Tüm bunlar olurken, binlerce beğeni, bir sürü takipçi.. Peki soruyorum;

SEN NASILSIN ? HER ŞEY YOLUNDA MI İÇERİDE ?

Kendine biraz vakit ayır kendini tanımak için olur mu ? Kendini sevmeye vakit ayır ve gerçekten kendini sevmekle yüzeyselliği birbirine karıştırma.

Arkadaşlarınla buluştuğunda bırak lütfen o telefonu elinden. Gerçekten dinle karşındakini. Doya doya muhabbet et….Bırak takipçilerin bir süre beklesin yeni fotoğrafını. Kimseye bir şey olmaz.

Sosyal medyaya ayırdığın vaktini kendine ayırıyor musun ? Bunu dene..

“Dudak büzmek bir hastalık” MIŞ….!

Son zamanlarda yine sosyal medyada “Katatonik Stupor” hastalığını görür olduk. Ve tabi ki araştırmadan hemen her şeyi paylaşan bir toplum olduğumuz için sayfalarımızda dolaşıyor.

Konu; Kızların resim çekilirken dudaklarını öne vererek ve büzüştürerek aldıkları mimik aslında manik şizofrenin 'katatonik stupor' hastalarında mütemadi olarak tespit edilen mimiktir.

Hadi bakalım:)

Evet dudak büzücüler hepimiz manik şizofreninin katatonik kıyılarında geziyoruz. Şaka şaka..

Böyle şakaları araştırıp yazmak ve araştırıp paylaşmaktır doğru olan. Mimik konusunda doktorların yazılarının içeriğinde göremediğim için en yakın bunu paylaşıyorum.

E-psikiyatri sitesinde şöyle yazıyor:

“Bu türün en çarpıcı semptomları fizikseldir. Katatonik şizofreni hastaları genelde hareketsizdir ve çevrelerindeki dünyaya karşı reaksiyon vermezler. Genellikle çok katı ve sert olurlar ve hareket etmeye isteksizdirler. Ara sıra yüzlerini buruşturmak ve ya biçimsiz duruşlar yapmak gibi garip hareketler yaparlar. Veya başkasının söylediği bir kelimeyi veya cümleyi tekrar edebilirler”

Hımmm o halde biri anlamayanlara anlatsın: Bizler yüz buruşturmuyor öpücük gönderiyoruz:)

Hepimiz çok sağlıklıyız ve öpücükler göndermeye devam edeceğiz:)

Sevgiler ve öpücükler benden..

Sıradaki hastalık perende atıp fotoğraf paylaşanlara gelsin:)

DUYGU GİRAY