“Bir amaca bağlanmayan ruh yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.” Diyor deneme yazarı Montaigne.
Hayatının amacını bilmek
Çok uzun süredir duyduğum bir söz “Hayattaki amacımı bilmiyorum, sen biliyor musun ?”
Bu soruyu sorma aşamasına gelmiş insanları önce tebrik ediyorum çünkü bu farkındalığa erişmek bile o kadar önemli bir düzey ki…
Çoğumuz asalak gibi yaşamlar sürüyoruz. Neredeyse gün içinde ayık geçirdiğimiz 16 saatin 16 saatinde de ne yaptığımızın farkında değiliz. Günaydın diyor muyuz kendimize. Alelacele sokağa fırlıyoruz, trafikte söylene söylene işe gidiyoruz, bizden istenilen her ne varsa oflaya poflaya zorla yapıyoruz, sıkıntıdan yüzlerce kahve içip vücudu kafein bombardımanına sokuyoruz, iş bitiyor yine trafiğe küfrede küfrede eve dönmeye çalışıyoruz.
Eve döndük, çocuklar aç, eş aç, mutfak koşturmacaları başlıyor, çocukların ödevi yapılıyor, evin dağılan her yeri toplanıyor da kişi bir kendini toparlayamadan yatağa yatıyor…derken alarm sesi…GÜNAYDINNN işte sana yeni ezbere bir gün daha….
Etrafımda sevdiği işi yapıp çok iyi paralar kazanan insanlar olduğu için şimdi bu yorumum size acımasız gelebilir ama söyleyeceğim;
Az önceki senaryoyu siz yazdınız çünkü daha hayat amacınızı bilmiyorsunuz.
Çoğumuz toplumsal yaptırımlar gereği hayat amaçlarımızı okula gitmek, evlenmek, çocuk yapmak, çocukların okula gitmesi, evlenmesi, çocuk yapması, sonra torunların okula gitmesi vs...... olarak biliyoruz.
Belki evlenirken de, çocuklarınız olurken de hayat amacınızı bilmiyordunuz. Bu yüzden yaşamlarınıza yük üzerine yük bindi. Bu senaryonun türlü versiyonlarını bekarlar için de yazabilirsiniz, ev hanımları için de yazabilirsiniz. Sonuçta kendinizi kollarınızı açarak boşluğa bırakıyor ve oradan oraya AMAÇSIZ savruluyorsunuz.
Belli bir zamana kadar ben de HAYAT AMACIMI bilmeyen ancak iş konusunda ne istediğini çok iyi bilen bir insandım. Hayat amacımın iş hayatımla ne kadar iç içe olduğunu sonradan fark ettim. Bu yüzden yaşınız kaç olursa olsun, statünüz, medeni durumunuz ne olursa olsun, nefes aldığınız sürece, sabah gözlerinizi açıp hayatın size yeni bir “Günaydın” dediğini duyduğunuz sürece hiçbir şey için GEÇ değildir.
Bizler bu dünyaya bedenden ibaret gelmiş gözüksek de ruhlarımızın her birinin deneyimleyeceği sınavları var. Ve bu madde dünyası içinde sağa sola şuursuz bir koşuşturma içindeyken ruhlarımız tekamül için gerekli sınavları belki de veremiyor.
Yaşam araçları hayat amacımız değildir. Karıştırmayalım.
Deniz manzaralı evimiz, altımızdaki arabamız, gittiğimiz seyahatler isteklerimiz, dileklerimiz doğrultusunda sadece bu dünyada araçlardır. Hayat amacımız ise
“Neden bu dünyaya geldik ? Benim bu dünyadaki görevim ne ?” diye sorgular. Somut değil, soyut kavramlardan bahsedebiliriz..
Günlük hayatınızda debelenirken kendinize lütfen şu soruları sorun ve notlar alın.
(2 hafta sonra aynı soruları tekrar sorun)
-Şu an durduğunuz yerden memnun musunuz ?
- Hayat pastanızın en büyük payı kimin, neyin, nelerin elinde ?
-İşinizden memnun musunuz ?
-Ne yapmayı çok seviyorsunuz ?
-Size en çok ne yapsanız faydası olur ? Kendinizi nasıl faydalı hissedersiniz ?
-Kendinizde çok beğendiğiniz 3 yönünüz nedir ?
-Herkeste takdir ettiğiniz en önemli özellikler nelerdir?
Bu sorularla biraz kendinize yaklaşıp amacınız yönünde ilerlemeye başlayabilirsiniz.
Unutmayın zevkle yaptığınız bir iş artık iş değildir.
Hayat amacınızı bulmak sabır gerektirir.
Bir anda çok şey denerseniz odaklanamazsınız.
Ruhunuz heyecanlandığında coşku hissettiğinizde buldunuz demektir.
Bulduğunuz zaman başarmak sabır, azim ve çalışkanlılık gerektirir.
Ve hayat amacınızı bulduğunuzda keyiflisinizdir, zaman hızlı geçiyordur, faydalı olduğunuzu hissedersiniz….BAŞARIRSINIZ.
Umutsuzluğunuza bir hikaye ..Hiç bir amaç için geç değil.
Bilge adam derki;
Ben kendimi umutsuz, enerjisi tükenmiş, karamsar ve üzüntülü hissettiğimde bir taş ustası var, onu seyretmeye giderim. Taş ustasının karşısına geçerim ve onun nasıl büyük bir azim ve kararlılıkla taşa vuruşunu izlerim.
Taş ustası taşa vurur vurur ve taşta hiçbir değişiklik olmaz.
Taş ustası taşa vurmaya devam eder.
Ben ‘Şimdi vazgeçer vurmaktan’ diye düşünürüm ama taş ustası taşa vurmaya devam eder.
Ve yine taşta hiçbir değişiklik olmaz.
Ben yine ‘Şimdi vazgeçer vurmaktan’ diye düşünürüm, ama taş ustası taşa büyük bir azimle, umutla, coşkuyla ve kararlılıkla vurmaya devam eder.
Ve yine taşta hiçbir değişiklik olmaz.
Taş ustası taşa tam 100 defa vurur.
Ve yine taşta bir değişiklik olmaz...
Ta ki taşa taş ustası 101. defa vurur
Ve taş tam ortadan ikiye ayrılır.
Bilirim ki taşı ortadan ikiye ayıran o son 101. vuruşun arkasındaki 100 vuruştur.
100 vuruşluk AZİM, KARARLILIK, ŞEVK ve İNANÇTIR.
Her nefes alınan gün yeni bir gündür. Azminiz sizinle elele olsun
Diyelim hayat amacınızda zorlanıyorsunuz, belli tıkanıklıklar var...
O halde ; Yaşam koçlarının amacı "hayat amacınız" için yol arkadaşlığı yapmaktır:. Desteğe ihtiyaç duyduğunuzu fark ettiğinizde yaşam koçunuzu bulun. (Bizler dünya çapında geçerli bu sertifkaları maddi manevi büyük emek, eğitim, çalışmalar sonrasında alıyoruz. )
Aşkla, farkındalıkla, ışıkla kalın..
DUYGU GİRAY
www.duygugiray.com
www.instagram.com/duygugiray ve yasamkocuduygugiray