Kişi çoğu defa kendisini fazla önemseme eğilimindedir.
Herşeyin onun etrafında döndüğünü, kendisinin dünyanın merkezinde olduğunu düşünür.
Karşısındakinin hareketinin muhakkak onunla ilgili olduğu düşüncesindedir.
Herkes ona düşmandır, herkes yalancıdır, herkes sahtekardır...
Zengin kişi muhakkak kirli yoldan para kazanmıştır.. tüm zenginler hilekardır...
Ama yok işte öyle birşey !
Bu düşünceler bilinçaltının oyunsal algısıdır.
Bu dünyaya her birey kendini deneyimlemeye gelmiştir.
Sevgi-ilgi-barınma en büyük ihtiyaçlardır.
Elbet ikili-karşılıklı ego etki-tepkileri vardır bu yaşamda...
Bunu fark edersiniz ama HERKES derseniz orada bir sorun vardır..
En nihayetinde bizlere EGO denilen bir sınav da verilmiştir..
Onu nasıl kullanacağımız nasıl yöneteceğimiz..
SEN diye parmakla gösterirken kendi içimizde nelerin savaşını verdiğimiz, kendimizi ve değerimizi nasıl algıladığımız çok önemlidir. İçsel savaşlar, koşullanmalar ve travmalar gün yüzüne çıkmaya daima hazırdır.
Farkındalığa erişmemiş çoğu insanda azımsanmayacak derecede kibir görürüm ben.
Öyle egosunu önemser ki karşısındakinin hareketini muhakkak kendisiyle bağdaştırır. Bunu kendi kendine doğrular.
Kendinizi önemsemekle karıştırmayın bunu... sadece egosunu önemser.
Egosu yara aldıkça ruhuyla bağlantıyı koparıp karşıyı yaralamaya bakar. Hakarete dahi vardırabilir.
Halbuki karşısındaki-ler kendi yollarını deneyimlemektedir. Onlar kendilerini iyileştirmektedir.
Kısacası herkes kendi tekamül yolculuğundadır ve sağını solunu illa ki görmemektedir.
Sevgili okurlarım,
EGO ılımlı kullanılmadıkça yakar yıkar yıpratır.
Aslında böyle yapanın kendine ayna olması, kendini iyileştirmesi asıl konudur! Daha da önemlisi içinde bulunduğu durumu fark edebilmiş olmasıdır.
Dönem değişir, sınavlar verilir, olaylar kişiler unutulur, insanlar geçer gider bu hayatta. Değişmeyen tek şey değişimdir.
Kendimizi dünyanın merkezine koymadan önce lütfen aynaya bakalım. Birileri için ZANnettiğimiz kadar önemli değilizdir belki de. HİÇ olduğumuzu hatırlayıp kendimizi -kendi kendimize- önemseme zaafından uzaklaşalım. Egoyu değil de sevgiyi hak eden ruhumuzu yetiştirelim.
Çok sevdiğim tasavvufi bir sözdür;
Alime sormuşlar: "Üstün başın niçin perişan?"
Alim yanıt vermiş: "İçimi düzeltmekten fırsat bulup da dışımı düzeltemiyorum."
Aşk, ışık ve farkındalıkla kalın:)
Duygu Giray
facebook; Yaşam koçu Duygu Giray
instagram; duygugiray